ÇOCUK VE SEVGİ
Sevgi, Vedud olan; yani seven ve çok sevilen Rabbimiz Allah tarafından insana bahşedilen ulvi bir duygu. Çocuk, yine Rabbimiz Allah tarafından insanoğluna armağan edilen en güzel sevgi ve şefkat meyvesi.
Çocuk, doğduğu ilk andan itibaren ebeveyninin ilgi, sevgi ve desteğini yanı başında hissetmeye muhtaç aciz bir varlık…
Sevgi, Allah’ın kullarına en büyük ikramı, tıpkı çocuklarımız gibi.
Çocuk, cinsiyetine bakılmaksızın ilk günden ebeveynlerin bağrına bastıkları, varlığına sevinip şükrettikleri dünya hayatının süsü…
Çocuğun hayatında sevginin rolü yadsınamayacak kadar önemlidir. Sevgi; açlık, susuzluk gibi sürekli doyurulması gereken bir duygudur. Çocuk temiz havaya nasıl muhtaçsa, aynı şekilde sevgiye de muhtaçtır.
İnsan, ekmekle doyar, emekle büyür, sevgiyle yaşar. Sevgi varlığın yaratılış sebebidir. Çünkü varlığı var eden Allah, onu, sevgiyle yaratmış, sevmiş ve sevilmeyi istemiştir.
Zihni ve ruhi gelişmenin neredeyse tek kaynağı sayılabilecek sevginin, bebekliğin ilk günlerinden başlatılıp devamlı ve ölçülü bir şekilde olması gerekmektedir. Çünkü sevginin boşluğunu doldurabilecek ve onun yerine geçebilecek başka bir şey gösterilemez. Sevme ve sevilme duygusu da açlık, susuzluk gibi yaşam boyu sürecek olan en temel ihtiyacımızdır.
Çocuğu sevmek kadar, çocuğun sevildiğini de hissetmesi gerekir. Sevgi, çocuğun ahlaki gelişim ve eğitimi için gerekli gübre ve su hükmündedir. İyi huylu bir çocuk olması ya da iyi notlar alması için değil de, şartsız olarak gerçekten sevildiğinin kanıtlanmasına ihtiyacı vardır. Peygamberimiz sav, çocuklarınızı çok öpün, zira her öpücük için size cennette bir derece verilir ki, iki derece arasında beş yüz yıllık mesafe vardır. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar. buyurarak bize sevgimizi çocuklarımıza göstermemiz konusunda teşvik etmektedir.
Çocuk eğitiminde üzerinde durulan en önemli konulardan birinin sevginin çocuğa öğretilmesidir. Sevgiyi gören, sevildiğini hisseden çocuk, başka canlıları da sevmeyi öğrenir.
Sevmek çocuğu öpmek, kucaklamak demek değildir. Çocukla bütünleşmek ve ona zaman ayırmak, onunla etkinliklerde bulunmaktır.
Ailesi tarafından sevgi gösterilmemiş, kabul edilmemiş çocuklar ileride kendine güveni olmayan, başkalarına bağımlı, sorunlar ile başa çıkamayan, duygularını göstermekte çekinen, değişken ruh haline sahip ve en önemlisi belki de hayata olumsuz, karamsar bakan bireyler haline gelirler.
Sevgi aynı zamanda çocukla geçirilen zaman anlamına da gelmektedir. Bunun için çocukla kaliteli zaman geçirilmelidir. Çocukla geçirilen zamanın süresi önemli değildir, çocukla neler paylaşıldığı önemlidir.
Sevgi, güzel davranışın ve ahlakın köküdür. Sevgi ışığıyla çocuğun hislerini iyi bir şekilde terbiye etmek ve onu yararlı hale getirmek mümkündür. Sevgi ve muhabbetten tatmin olmuş bir çocuk, şen bir ruha ve esenlik dolu bir kalbe sahip olur.
Anne babanın çocuğa verdiği sevgi ileride çocuğun nasıl bir kişiliğe sahip olacağını belirler. Çocukların gelecekte psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan çok daha sağlıklı olduğunu görmek için çocukken ailesinden gördüğü sevgiye, ilgiye, sıcaklığa bakmamız çoğu zaman yeterli olacaktır.
Çocuğumuzu içimizden geldiği gibi sevip sarmalıyız. Belki buna bir daha vaktimiz olmayabilir. Hayatta bazı şeylerin vakti geçmez, yanlış yapıldığı fark edildiğinde bazı şeyleri telâfi imkânı vardır. Ama çocuk eğitimi böyle değildir. Bilhassa çocuğun sevgiye ihtiyaç duyduğu, karakterinin şekillendiği dönemler geçtikten sonra; geriye dönüp buradaki hataları değiştirme fırsatı olmaz. Atalarımızın dediği gibi; “Doğurmakla bitmiyor, yoğurmak gerek onu… Gayrıya bırakma da sen eğit çocuğunu…”
Sevgi, ifrat ve tefritten uzak, dengeli bir şekilde olmalı ki ortaya sağlıklı, şahsiyetli bireyler çıksın. Çocuk ruh sağlığı açısından, sevginin aşırı olması da, yetersiz kalması da davranış bozukluğuna sebep olur.
Kısaca, hayatta başarılı olması istenen bugünün küçükleri yarının büyükleri sevgi ile beslenmelidir. Victor Hugo’nun dediği gibi: “Hayatta en yüce mutluluk sevildiğini bilmekten gelir.” Sağlam şahsiyetli, başarılı, aklı başında fertlerde sevgi baskın bir mihenk taşı konumundadır. Başarılı şahsiyetlerin başarılarına başarı eklemesi, doygun, güvenli bir karakterin göstergesidir. Çocuk yönünden de, insan yönünden de önemli olan sevildiğini hissetmektir.
İdris GÖKALP
Çok güzel bir yazı herşeyin başı sevgidir bütün çocuklar sevgiyle büyüsün insallah ?
Teşekkür ediyorum.
Çocuklar, sevgi ve sevgi dolu bir ortamın önemini anlamak için son derece hassas ve duyarlı varlıklardır. Sevgi, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için temel bir ihtiyaçtır. İşte çocuklar ve sevgi arasındaki ilişki hakkında bazı önemli noktalar:
Güvenlik ve bağlanma: Çocuklar, bir yetişkin tarafından sevildiklerini ve kabul edildiklerini hissetmek isterler. Bu, onlar için güvenli bir ortamın oluşmasına yardımcı olur. Bir çocuk, sevildiğini hissettiğinde, kendine güveni artar ve dünyayı keşfetmeye daha istekli olur.
Duygusal gelişim: Sevgi, çocuğun duygusal gelişimini destekler. Sevgi dolu bir ortamda büyüyen çocuklar, duygusal olarak daha dengeli olma eğilimindedirler. Sevgi ve şefkat, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılarken, ona kendi duygularını tanıma ve ifade etme becerisi kazandırır.
Özgüven: Sevgi, çocuğun kendine olan güvenini olumlu yönde etkiler. Sevildiğini hisseden bir çocuk, kendine olan güvenini geliştirir, yeteneklerine inanır ve kendi değerini tanır. Bu da çocuğun kendini ifade etme ve başkalarıyla etkileşim kurma becerilerini güçlendirir.
Empati ve ilişkiler: Sevgi dolu bir ortamda büyüyen çocuklar, başkalarına karşı anlayışlı ve empatik olma eğilimindedirler. Sevgi gören çocuklar, sevgiyi paylaşmayı öğrenirler ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurma becerisi geliştirirler.
Zihinsel gelişim: Sevgi, çocuğun zihinsel gelişimini destekler. Sevgi dolu bir ortamda büyüyen çocuklar, daha iyi odaklanır, daha hızlı öğrenir ve yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı bulurlar. Sevgi, çocuğun merakını teşvik eder ve öğrenme sürecini olumlu bir şekilde etkiler.
Sevgi, çocuklar için temel bir ihtiyaç olduğu gibi, onları güçlendirir ve büyütür. Bir çocuğun hayatında sevgi dolu bir ortamın sağlanması, sağlıklı gelişimi için son derece önemlidir. Ebeveynler, aile üyeleri ve toplum olarak çocuklara sevgi, şefkat ve ilgi göstermek, onlara duygusal olarak destek olmak ve güvenli bir ortam sağlamak için çaba göstermek önemlidir. İşte çocuklara sevgiyle yaklaşmanın bazı yolları:
İlgili olun: Çocuğunuzla bağlantı kurmak için zaman ayırın. Onunla ilgilenin, sorular sorun, ilgi gösterin ve ilgi alanlarına katılım gösterin. Onunla beraber oyun oynayın, kitap okuyun, aktivitelere katılın. Bu şekilde, ona sevgi ve ilgi gösterdiğinizi hissettirirsiniz.
Destekleyici olun: Çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını karşılayın ve ona destek olun. Onun duygularını anlamaya çalışın, onunla empati kurun ve hislerini geçerli kılın. Ona yanında olduğunuzu ve ona destek vereceğinizi hissettirin.
Fiziksel temas: Sevgi dolu bir dokunuş, çocuklar için önemlidir. Ona sarılın, öpün, sevdiğinizi ve değer verdiğinizi söyleyin. Fiziksel temas, çocuğunuzun güvende hissetmesine ve bağlanmasına yardımcı olur.
Sabırlı olun: Çocuklar hata yapabilir, duygusal zorluklar yaşayabilir veya zor davranışlar sergileyebilirler. Bu durumlarda sabırlı olun, onu anlamaya çalışın ve öfkenizi kontrol altında tutun. Sabırlı ve anlayışlı bir şekilde yaklaştığınızda, çocuğunuz sizinle daha sağlıklı bir iletişim kurabilir.
Örnek olun: Çocuklar, gözlem yoluyla öğrenirler. Kendi davranışlarınızla sevgiyi gösterin. Nazik olun, başkalarına yardım edin ve empati gösterin. Çocuğunuz, sizin sevgi dolu davranışlarınızı takip ederek, kendisi de sevgi dolu biri olmayı öğrenir.
Unutmayın, çocuklar sevgiyle büyürler ve sevgi dolu bir ortamda yetişmek, onların sağlıklı gelişimlerini destekler. Sevgi, çocuklar için en önemli hediye ve temel ihtiyaçlardan biridir.