İDRİS GÖKALP

Önce İyi Bir Anne-Baba Olmak

ÖNCE İYİ BİR ANNE-BABA OLMAK

 

Çocuğunu en iyi bir şekilde yetiştirmek, şüphesiz ki her anne-babanın arzusudur. Bu arzuya nail olabilmek için ebeveynlerin kendilerini çocuk eğitimine iyi hazırlamaları gerekmektedir. Bunun için İslami kaideler başta olmak üzere konuya dair çeşitli bilgiler edinmek ve kendilerini bu hususta daima geliştirmek, her anne-babanın başlıca görevleri arasında yer alır.

Çocuğu eğitme ve ona İslami bir terbiye kazandırma sorumluluğu ebeveynlere ve/ya eğitimcilere/terbiyecilere verilmiştir. Bu sorumluluktan kaçma veya sorumluluğu hiçbir şekilde üstelenmeme gibi bir seçeneğimiz yoktur. Nitekim bir hadis¬-i şerifte Resulullah (SAV) şöyle buyurur:

“Şüphesiz ki Allah, her çobandan güttüğü şeyleri koruyup korumadığını soracaktır.” (Nesai- İbn Hibban: Enes (RA)’den)

Nasıl ki kul olmak günahlardan ve haramlardan uzak durmayı gerektiriyorsa, aynı şekilde temiz fıtrat üzere bize emanet edilen çocuklarımızı da dünyanın her türlü kötülüklerinden korumamız gerekiyor. Dolayısıyla çocuk eğitimini bir imtihan olarak değerlendirip, Allah’ın rızasına erişebilmemiz için güzel bir fırsat olarak görmeliyiz. Bu bağlamda ‘Çocuk bana aittir. Onu dilediğim gibi yetiştirebilirim’ gibi bir fikir yürütmemiz yanlış olur. Nitekim çocuğumuzu kendi isteklerimiz doğrultusunda değil Allah’ın rızası doğrultusunda yetiştirmemiz gerekmektedir. İyi bir anne-baba olmak istiyorsak ‘Çocuğumu Allah’a iyi bir kul, ümmete faydalı bir fert olabilmesi için en iyi bir şekilde nasıl yetiştirebilirim?’ derdiyle dertlenmemiz gerekmektedir.

Günümüzde çocuğundan şikâyetçi olmayan hemen hemen hiçbir ebeveyn yok gibi. Biri yaramazlığından, söz dinlemeyişinden, inatçılığından; bir başkası kıskançlığından, çekingenliğinden, özgüvensizliğinden vs. şikâyetçi olur. Fakat çocuklarımızın davranışlarından şikâyetçi olmadan evvel çocuğun bu davranışında saklı sebebi ortaya çıkarmak için uğraş vermeliyiz. Çünkü iyi bir anne baba olmak bunu gerektirir.

Herhangi bir problem veya kriz durumunda peşin hüküm vermeksizin, sükûneti sağlamak, durum tahlilinde bulunmak, muhtemel nedenleri masaya yatırmak ve çözüm üretmek, iyi anne-baba olabilmenin başlıca vasıfları arasında yer alır. Nitekim bugün çocuklarda görülen çoğu problemler, onların bize vermeye çalıştıkları mesajları doğru okuyamamaktan ileri gelir. Çocuklarımızda görülen her türlü olumsuz davranışa karşı anne-babalar olarak çocuklarımızı eğitirken takındığımız tavra ve tutumumuza dikkat etmeliyiz. Bu bağlamda çocuklar ebeveynlerinin bir nevi aynasıdır; davranışlarıyla yansıttıkları da ebeveynlerinin tutumlarından başkası değildir.

Şayet öfkeli bir yapıya sahipseniz, çocuğunuzu eğitmeye başlamadan önce öfkenizi kontrol altına almayı başarmak zorundasınız. Kendiniz bunu başaramıyorsanız şayet, mutlaka profesyonel bir destek almalısınız. Her ufak şeye çabucak parlayan, bağırıp-çağıran bir anne-baba hiç kuşku yok ki çocuğunu sağlıklı bir şekilde yetiştiremeyecektir. Sürekli azar işiten, dayak yiyen, anne-babasının öfkeli bakışlarına maruz kalan çocukta davranış bozukluklarının meydana gelmesi kaçınılmazdır.

Öfke, hem sahibini hem de çevresindeki herkesi huzursuzluğa boğar ve en kötüsü kişiyi pişman olacağı davranışlara iter. Öfkenizi kontrol altına alabilmek için hangi durumlarda öfkelendiğinizi tespit etmeye çalışın. Tespitiniz doğrultusunda sizi öfkelenmeye iten durumlardan mümkün mertebe uzak durun. Kendinizle veya başkalarıyla olan sorunlarınızdan dolayı cezalandırdığınız kişi masum, savunmasız yavrucaklarınız olmasın. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri evlatlarınız için istemeyin. Kendinizi her daim onların yerine koyun. Sizi incitecek şeylerin, onları daha ziyade üzeceğinin ve kendilerinde ciddi tahribatlara yol açacağının bilincinde olun.

İyi bir anne-baba olmak, çocuğunu bir birey olarak kabul etmeyi ve onu iyi tanımayı da gerektirir. Neleri sever, nelerden hoşlanır? Ne tür faaliyetler onu sevindirir? Neleri sevmez? Nelere yatkındır? Kabiliyetleri nelerdir? Duygusal mıdır değil midir, evcil midir sosyal midir vs.

Çocuğunu iyi tanıyan anne-baba, çocuğunu yetiştirmekte ve eğitmekte oluşabilecek muhtemel problemleri en aza indirebilir. Çocuğunu tanımayan, istek ve ihtiyaçlarının neler olduğunu bilmeyen bir anne-baba, farkında olmadan mutsuz bir çocuk yetiştirebilir. Örneğin; oyuncak sevmeyen bir çocuğa yığınla oyuncak alarak o çocuğun ihtiyacını gideremezsiniz. Her çocuk bir değildir ve her çocuk illa ki oyuncakları sevecek diye bir kaide de yoktur. Dolayısıyla sağlıklı bir eğitim için anne-babalar, çocuklarının istek ve eğilimlerini tespit etmek zorundadırlar.

Ne aşırı kuralcı ne de her şeye müsamaha gösteren olun. İfrat ve tefritten uzak mutedil bir tutum sergileyin. Belirleyeceğiniz kurallar çocuk için anlaşılır olsun. Kuralları uygulamakta örnek olun. Sevgi, ilgi, sağlıklı iletişim, güven ve disiplin ekseninde çocuğunuzun gelişimini destekleyin. Doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeleri için kendilerine rehberlik edin.

Şayet çocuğunuz korkularını, üzüntüsünü, kızgınlığını, kısacası tüm duygularını sizinle rahatlıkla paylaşabiliyorsa iyi bir ebeveyn-çocuk ilişkisi kurabilmişsinizdir demektir. Bu aynı zamanda çocuğun kendini güvende hissetmesi anlamına gelir. Annesi-babası tarafından anlaşıldığını düşünen çocuk, mutlu bir birey olarak yetişir ve her durumda ebeveynine başvurabileceğini bilir. Bir sorunu olduğunda bunu ebeveyninden gizlemez ve bu şekilde yükü hafifler. Aynı zamanda sert bir tepkiyle karşılaşma korkusu olmaksızın fikir ve duygularını rahatlıkla paylaşabilir.

Yine iyi bir anne-baba, hata yaptığında çocuğundan özür dilemesini bilendir. Sadece çocukların değil, ebeveynlerin de hatalı davranışları olabilir. Önemli olan bu hatanın bilincinde olup, hatadan ötürü oluşan tahribatları düzeltme yoluna girmektir. Hatalarının faturasını göz göre göre çocuklarına mal eden anne-babalar çocuklarına zulmetmiş olurlar.

Anne-babalar olarak çocuklarımıza karşı merhameti elden bırakmayalım. Dertlerimiz, sıkıntılarımız, yoğunluğumuz, yorgunluğumuz bizi onları incitmemize, onlara adaletsiz davranmamıza ve hak etmedikleri muamelede bulunmaya itmesin.

Çocuğundan önce kendini eğiten ve Allah’ın kendisinden razı olduğu bir anne-baba olabilmemiz duasıyla Allah’a emanet olun.

 

Pedagog Meliha Timur | Nisanur Dergisi

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir