Cinsel Eğitim ile Mahremiyet Eğitimi Arasındaki Farklar
1.Cinsel eğitim, bir grup çocuğa topluca verilir. Bu durumun çocuklarda duygusal karmaşaya yol açma riski vardır. Halbuki “mahremiyet eğitimi” kişiye özeldir. Her çocuk ayrı ayrı eğitilir. Çocuğu eğitecek olan şahıs ise öncelikli olarak çocuğun birinci derecede yakınlarından biridir.
Örneğin, okulda, öğretmen çocukları sınıf içinde toplar ve topluca bilgi aktarır. Ancak grup içindeki çocukların hangi bilgiye hangi oranda ihtiyaç duyduğu dikkatlerden kaçabilir. Çocukların yasları aynı olsa da, cinsel gelişimleri ve duygusal yapıları birbirinden farklı olduğu için, verilen her bilgi her çocukta aynı karşılığı oluşturmayabilir. Ayrıca, grup içindeki her bir çocuk farklı aile yapısına sahip olduğu için, aynı dozda bilgi bazı çocuklara normal gelebileceği gibi, bazılarına ağır gelebilir. Çocuk ilk defa duyduğu bu bilgileri eğitim sonrasında nasıl içselleştireceğini bilemeyebilir. Bazı çocuklar ise, Cinsel Eğitim sırasında verilen bilgilerle yetinmeyip bu gizemli ve yeni bilgileri internette kontrolsüzce aramaya yönelebilirler.
Halbuki Mahremiyet Eğitimi, gruplar halinde değil, birebir gerçekleşir. Çocuğa ihtiyacı kadar bilgi aktarılır. Bu sayede çocuğun duygu dünyası zedelenmemiş, çocuk sadece ihtiyacı olan bilgiyi edinmiş olur. Cinsellik gibi, özel bir konuyu, başkalarının yanında değil, tek basına olmanın verdiği güvenle elde etmiş olur.
Kız çocukları genellikle mahremiyet eğitimine dair edinimleri anneden almaya yatkındırlar. Erkek çocukların durumu ise biraz farklıdır. Zira erkek çocuklarının ergenlik döneminde yaşadığı duygular kızlardan çok daha ayrıcalıklıdır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde izah edileceği gibi, erkek çocuklarına has bu durumdan ötürü, mahremiyet eğitiminin çocuğun kendini iyi hissedebileceği kendinden büyük bir yakını tarafından verilmesi uygundur.
2.Cinsel Eğitim ‘in kısıtlı bir zaman diliminde ve en fazla birkaç oturumda tamamlanması planlanır. Günlerce sürmez … Halbuki, Mahremiyet Eğitimi, 3-4 yasından itibaren başlar, ince ince dokunarak ve parçalar birleştirilerek yıllar süren bir eğitime dönüşür. Bütünü oluşturan parçaların her biri belki cinsellik içermez, ancak parçalar birleştikçe aynı zamanda çocukta bir cinsel kimlik de oluşur.
3.Cinsel Eğitim, çocuğun “kendini başkalarından koruması” ve olası “cinsel problemlerin önlenmesi” amacına yöneliktir. Cinsel Eğitim ‘ de cinselliğin bir tabu olmaktan çıkarılması, rahatça konuşulabilir hale gelmesi hedeflenir. Cinsel konuların rahatlıkla konuşulabilmesi, çocuğun kendini daha rahat savunabileceği varsayımı üzerine kurulur.
Halbuki Mahremiyet Eğitimi çocuğun “sadece” kendini koruması amacını değil, aynı zamanda kendisinin de başkalarına zarar vermemek üzere duygularını yönetebilmesi becerisini içerir.
Mahremiyet Eğitimi, cinselliğin özel yaşamın bir ·parçası olduğunu öngördüğü için, çocukta sadece gerektiğinde cinsel konularda konuşmayı bir yetenek haline getirmeyi amaçlar.
4.Cinsel Eğitim’de her çocuğun özel problemine tek tek çözüm üretilemez. Aktarılan genel bilgiden yola çıkılarak çocuğun kendisiyle veya arkadaşları ile yasadığı problemleri çözmesi beklenir. Mahremiyet Eğitimi’nde çocuğun cinsellikle ilgili sorularına, baş başa bir ortamda ve sadece o çocuğa has olarak çözüm üretilir.
5.Cinsel Eğitim zihinsel bir eğitimdir. Çocuğa bilgi aktarılır ve aktarılan bilgilerle kendi yaşamında neler yapması gerektiği izah edilir. Mahremiyet Eğitimi hem zihinsel bir eğitim, hem de duyuların eğitimidir. Süreç içinde kimi zaman cinsel bilgiler aktarıldığı gibi, kimi zaman çocuğun duygu dünyasında karşılaştığı sorunlarla nasıl bas edebileceğine rehberlik edilir.
6.Mahremiyet Eğitiminde utanma ve mahcubiyet duyguları önemsenir, bu duyguların zarara uğramaması için çaba sarf edilir.
Mahremiyet Eğitimi, Adem Güneş