Madde Madde Eğitim
1-Eğitim ya da terbiye beşikten mezara kadardır. Hayat boyu öğrenme şarttır. Eğitim ana karnında başlar, doğarken ezan ve kamet ile devam eder.
2-Aile eğitimi, çocuğu şekillendirir. Yüzde 85 çocuğun kişiliği okul öncesinde şekillenir.
3-Aile büyükleri, çocuğun geleceğini düşünüyorsa iyi rol model olmak zorundadır. Çocuk gördüğünü, duyduğunu alır. Ebeveyn düzgünse çocuklar düzgün yetişir genel olarak.
4-Ev bir okul, okul da bir ev olmalıdır. Yani anne baba eğitimi öğrenmeli, öğretmende anne baba sevgisiyle/şefkatiyle öğrencisine yaklaşmalıdır.
5-Öğrencinin hem beynine hem gönlüne ve hem de midesine dokunmalıyız.
6-Sevgi, ilgi, bilgi, sabır ve iletişim eğitimde sihirli kavramlardır. İçini doldurmak lazım.
7-Bir Çin atasözünde, “Üç gün okumayanın sözü dinlenmez” denilir. Okuma alışkanlığı en başta kazandırılmalıdır. Daha sonra günlük tutma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bu iki kazanım, çocuk için muazzam bir gelecek sağlar.
8-Nurettin Topçu öğretmenlere seslenirken, “İlkokulda merhameti, ortaokulda adaleti kazandırın yeter” demektedir. Yani bu ve benzeri evrensel değerler her şeyden önce bir kazanım haline getirilmelidir.
9-Eğitimde en önemli faktör öğretmendir. En çok öğretmene yatırım yapılmalı, en başarılı kişiler öğretmenliğe yönlendirmeli, en büyük paralar öğretmene verilmeli ve toplumun ihtiyacı kadar öğretmen mezun edilmelidir.
10-Öğretmen sabır küpü ve bilgi hazinesi olmalıdır. Bunlardan belki daha önemlisi öğretmenin anne baba şefkatiyle öğretmenlik yapması, sevgi ve ilgi göstermesidir.
11-Eğitimde en önemli esaslardan birisi de çocuğun istidat ve kabiliyetine göre mesleklere yönelmesidir. Kişi sevdiği işi yapmalı, yaptığı işten zevk almalıdır. Gönüllülük esasıyla, ibadet aşkıyla işini icra etmelidir. Çoklu zekâ kavramı eğitimde önemli bir ifadedir. Yüce Allah farklı yaratmıştır insanları. Yetenek ve kabiliyetleri keşfetmek, en önemli işlerden birisidir.
12-Üniversiteye kadar konular az, çeşitli beceriler daha çok kazandırılmalıdır. Güzel sanatlar, şiir, resim, spor, geziler çeşitli aktiviteler gibi çocuğun hayatında önemli bir yer işgal etmelidir. Kurumlar, müzeler, iş merkezleri ve fabrikalar gezdirilmelidir. Sınavlara boğmaktan kurtarmalıyız öğrencileri. Üniversitede ise daha ciddi, uzmanlık seviyesinde bir eğitim verilmeli ve öğrenci seçtiği alanı isteyerek/severek seçmeli ve alanına hâkim olmalıdır. Eskilerin “adab-ı muaşeret” dediği görgü kuralları müfredata dâhil edilmelidir. Pek çok tabir caizse işe yaramaz program çıkarılmalı, hafifletilmeli ancak, çok önemli bazı eklemelerde yapılmalıdır.
13-Okul, cezbetmelidir çocukları/öğrencileri ve öğretmenleri. Cazibe merkezi olmalıdır.
14-Okul ve aile arasında muazzam bir iletişim olmalıdır. İş birliği, güç birliği yapılmalıdır.
15-Öğretmen, her ders için muhakkak hazırlık yapmalı, plansız ve programsız derse girmemelidir. Selam vererek sınıfa girmeli, öğrencilere ilgi göstererek, değer vererek, ismen hitap ederek, dersine hâkim olarak dersini vermeli, güler yüzlü ve fedakâr olmalıdır. Verdiği ödevleri ölçülü vermeli, verdiği görevleri ve sözleri muhakkak takip etmelidir. Böylece değerini ve ders verimini artırmalıdır.
16-Her okul ayrı bir program izleyebilmelidir. Çünkü her birey, her okul, her şehir ve her bölge farklıdır ve tek merkezden eğitilemeyecek kadar farklı karakterdedirler. Bireyler farklı olduğu gibi, coğrafyalarda farklıdır. Öğretmen ve idarecileri bu konuda biraz serbest ve esnek bırakmalı, devletin personeline güvenmesi gerekir.
17-Teorik derslerden ziyade, daha çok pratik yapmak daha faydalıdır. Meslek liselerini artırıp, düz liseleri azaltmak şarttır. (Bu kısmen yapıldı.)
18-Öğretmen zümreleri çok sık ve amacına uygun bir şekilde ve çözüme yönelik yapılmalıdır. Zümre, istişare demektir, birlikte çözüm üretmektir. Çok önemli olan bu konu daha sistematik bir hale getirilmelidir.
19-Okullar arası geziler, güzel örnek çalışmalar karşılıklı olarak yerinde görülmelidir. Kardeş okul uygulamaları istifadelerle amacıyla verimli bir şekilde icra edilmelidir.
20-Öğrenciler, sürekli düşünmeye, yeni yeni şeyler üretmeye yönlendirilmelidir.
21-Basın ve sosyal medyanın tahribatına karşı çok ciddi tedbirler alınmalı ve bu etkili mecralar eğitim, kültür, bilim, sanat alanlarında daha aktif hale getirilmelidir.
22-Örgün eğitim, karma olmamalı. Sınıf mevcutları olabildiğince az olmalı.
23-Her öğrenci nasıl çalışacağını iyi öğrenmeli, verimli çalışma modellerini iyi uygulamalı, verimli olan vakitlerde çalışmalıdır.
24-Öğretmen, birçok öğretim metotlarını yerinde ve zamanında aktif bir şekilde kullanmalıdır.
25-Öğretmen, öğrencinin merakını, ilgi ve öğrenme arzusunu uyandırmalıdır.
26-Öğretmen öğrettiği şeyin pratik hayatta karşılığını iyi anlatmalıdır. Böylece derse karşı ilgisini arttırmış olur.
27-Zaman yönetimi çok önemli bir konu olup, israf edilmemelidir. Zamanın önemi ve yönetimi iyi işlenmelidir.
28-Uyku ve beslenme konusunda bilimin verilerine uyulmalıdır. Bu iki konu çok önemli konular olup, bilim ışığında bu iki mesele icra edilmelidir.
29-Fulbrayt antlaşmasından hemen çekilmeli, eğitimin milli olduğu unutulmamalıdır. Dışa bağımlı bir eğitimin verimli olamayacağı unutulmamalıdır.
30-Milli Eğitim’in değişmez politikaları olmalı, bakanlar sık sık değiştirilmemelidir. Eğitimle yoğrulmuş bir yetenekli kişi sürekli veya uzun süreli Millî Eğitim Bakanlığı’nı yönetmelidir.
31-Ehliyet ve liyakat esasına göre atamalar yapılmalı, bu alana özellikle siyaset girmemelidir.
32-En büyük bütçe ve imkân eğitime ayrılmalı, eğitim çok iyi yapılmalı ki, suç oranları düşsün, cezaevleri yerine eğitim ve bilim merkezleri ve fabrikalar kurulsun. Yerli ve milli markalar çoğalsın. Unutulmamalıdır ki, her vatandaş öğretmenin eli altından geçer. Eğitim düzelince büyük oranda herkes düzelmiş olur.
33-Bu sayılan hususların yerine getirilmesi mümkündür. Büyük bir irade ve ciddiyetle eğitim yapılınca beyin göçü de durmuş olur, göçmüş olan beyinler de geri gelir. Hatta evrensel dünya nezdinde bir çekim ve cazibe merkezi olur.
34-Ülkedeki adalet anlayışı da eğitimi direkt ya da dolaylı olarak etkileyen çok önemli bir faktördür. “Adalet mülkün temelidir.”
35-Bütün bu sayılan işlerin yapılabilmesi için topyekûn bir eğitim seferberliği ve çok güçlü bir siyasi irade ve büyük bir istikrar gerekir. Temennim, bunların hayata geçirilmesi ve ülkenin hem maddi hem manevi yönden kalkınması, huzur ve refahın ülkemde başta olmak üzere özellikle mazlum coğrafyalarda da hayat bulmasıdır. Selam ve muhabbetlerimle…
Abdurrahman Sevgili