Huzurlu Aile, Huzurlu Toplum
Aile, bireyin ahlaki ve toplumsal kuralları öğrendiği ilk yer olması sebebiyle son derece önemli bir kurumdur. Huzurlu bir toplumun oluşturulması, o toplumdaki huzurlu ailelerin sayısının çokluğuna bağlıdır. Bu noktada aile fertlerine toplumun ve ümmetin menfaatini koruma adına büyük sorumluluklar düşmektedir. Günümüzde aile kurumu dünyevîleşmenin ve ahlakî dejenerasyonun verdiği zararlar sebebiyle ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Sekülerleşmenin etkisiyle uluslararası etkileşimin had safhaya vardığı şu dönemde aile kurumu desteklenmeli, korunmalı ve elde kalan son kalenin de düşürülmemesi için tüm imkânlar seferber edilmelidir. Bu hem fertlerin hem de toplumun geleceği açısından son derece önemlidir.
Evrensel bir din olan İslâm’ın temel gayelerinden biri, insanların dünyada mutlu olmalarını sağlamaktır. Bu amaca hizmet edecek olan en önemli kurum hiç şüphesiz ailedir. Aile, üyelerinin barınma ve bakım gibi fiziksel, sevgi ve şefkat gibi duygusal, öğrenme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılaması sebebiyle toplumun aynası mesabesindedir. Dolayısıyla bir toplumda görülen olumlu ve olumsuz özellikleri o toplumu oluşturan ailelerde görmek mümkün olduğu gibi, ailelerde en çok görülen vasıfların bir toplumun en karakteristik özellikleri olarak karşımıza çıkması da mümkündür.
Aile kurumunu ayakta tutmak için elbette bütün herkesin sorumluluğu vardır. Ancak en büyük sorumluluk, aile bireylerine düşmektedir. Bu yazıda aile bireylerinin huzurlu bir aile hayatı sürdürebilmeleri için bazı ipuçları mahiyetinde tavsiyeler sunulacaktır.
- Evliliğin kutsal bir kurum olduğuna kalpten inanın.
- Eşinizin, çocuklarınızın Allah’ın birer nimeti olduğunu, nimete şükredersek, o nimet lezzetinin artarak devam edeceğini bilin.
- Eşinizin, çocuklarınızın Allah’ın birer emaneti olduğunu ve o emanetlerin hakkını vermenin, sadece sizin yapabileceğiniz, birinci dereceden bir sorumluluk olarak omzunuza konduğunu hatırınızda tutun.
- Aile hayatındaki sadakat, samimiyet, fedâkârlık, vefa gibi manevi duygular asıldır. Bunların ancak Allah ve ahiret inancıyla kaim olacağını ve kuvvetleneceğini unutmayın.
- Evlilik hayatında asıl olan, aile birliğinin ömür boyu huzur ve mutluluk içinde sürdürülmesi ve korunmasıdır.
- Aile fertleri arasında köklü muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmediğini bilmek, eşinizin ve ailenizin size ebedi hayatta da ebedi arkadaşlar olacağını düşünerek hareket etmek, aile huzurunun temelidir.
- Aile hayatında anlaşmazlıkların olması normaldir, önemli olan bunların üstesinden beraberce gelmeyi bilmektir.
- Mutlu bir aile hayatı kesinlikle, karşılıklı sevgi, saygı, merhamet, güvene bağlıdır.
- Ailedeki bireyler birbirlerine karşı empati yaparak yani birbirinin gözüyle de olaylara bakabilmeyi ve birbirlerinin duygularıyla da hissedebilmeyi başarabilmelidirler.
- Evinize, eşinize ve çocuklarınıza kesinlikle zaman ayırın. Çünkü onlara ayırdığınız zamanın miktarı ve kalitesi onlara verdiğiniz değerle doğru orantılıdır.
- Eşler, evlilik ile evcilik arasındaki farkı anlayıp, erkek, kadının kendi üzerindeki haklarını; kadın da erkeğin kendi üzerindeki haklarını tam olarak bilip uygularsa o aileyi hiçbir şey bölemez, ayıramaz.
- Televizyon ve internetle aşırı ilgilenmenin ve onlara fazlasıyla zaman ayırmanın, maalesef insana ilgilenmesi gereken bir ailesi olduğunu ve zaman ayırması gereken bir yuvası bulunduğunu unutturduğunu unutmayın.
- Ailedeki fertler düşüncelerini samimiyetle ifade etmelidirler. Zira samimiyet, huzur getirir.
- Evliliği güzelleştiren şu cümleleri ağzınızdan eksik etmeyin: Haklısın! Mümkündür! Seni Allah için seviyorum! Seni çok iyi anlıyorum! Eline sağlık! Sen bir tanesin! Özür dilerim! Senin yerin çok ayrı! Hayırlısı olur inşallah! Sen Allah’ın bir lütfüsün! Problem değil! Teşekkür ederim! Kızgınlığım sana değil! Dualarım seninle! Sana güveniyorum. Allah seni başımızdan eksik etmesin. Canın sağ olsun! Hakkını helâl et! Allah senden razı olsun! Harika olmuş! Üzülme Allah büyüktür! Allah bizi hem dünyada hem ahirette ayırmasın.
- Aile huzurunun devamı için aile içi sırları ifşa etmeyin.
- Peygamberimizin kızı Fâtıma’yı gelin gönderirken ona söylediği şu tavsiye sizin de rehberiniz olsun: “Ya Fâtıma sen Ali’ye cariye ol ki; Ali de sana köle olsun.”
- Eşler küçük tartışmalarda, evlilik hayatının huzuru için, eşlerine karşı haklı mı çıkmak istiyorlar, yoksa mutlu mu olmak istiyorlar, iyi düşünmelidirler.
- Hayat arkadaşınız olan eşinizi Allah için sevin. Sevginizi onun çabuk bozulan dünyevi dış güzelliğine değil, her zaman taptaze kalan huy ve ahlak güzelliğine bina edin.
- Kadının en çekici, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letafet ve nezaket içindeki ahlâk güzelliğidir. Ve en değerli güzelliği ise; ulvî, ciddî, samimi, nurani şefkatidir. Çünkü hanımlar yaratılıştan şefkat kahramanlarıdır.
- Anne ve baba eve girerken, çıkarken Allah’ın selamını ve tebessümü aile fertlerinden esirgememelidir. Çünkü selam ve tebessüm kalpleri birbirine yaklaştırır.
- Aile içinde küçük büyük demeden herkesle hediyeleşin. Çünkü hediyeleşmek muhabbete vesiledir.
- Çocuklarımızın ilk eğitim yeri karargâh konumundaki evlerimizdir. İlk öğretmenleri da annelerimizdir. Çünkü evler sadece yatılan, yemek yenilen yerler değil, aynı zaman da birer mekteptir.
- “Çocuklarımla arkadaş gibi olmalıyım.”derken gerçekte anne veya baba olduğunuzu unutmayın. Zira çocuklarınız bir şekilde arkadaş bulabilirler ama sizden başka şefkat ve himaye kaynağı anne-baba bulamazlar.
- Aile hayatında en çok sevgiyi ve sevgiye vesile olan şeyleri sevmeliyiz. En çok da düşmanlıktan ve düşmanlığa sebep olan şeylerden nefret etmeliyiz.
- “İncinseniz de incitmemeyi” kendinize ilke edinin. Ne kadar kızgın olsanız da kalpte ve ruhta derin izler bırakacak ağır ifadelerden sakının. Çünkü çakılan çivilerin sökülseler bile izi kaldığı gibi o sözlerin de yaraları kaybolmayacaktır.
- Aile ortamı, çocuklarımızın kişilik ve özgüven gelişiminin merkezidir. Aile bireylerinin her söz ve davranışları bu gelişimi iyi veya kötü yönde etkiler.
- Bir babanın çocukları için yapacağı en önemli şeylerden biri, onların annelerini sevmektir ve sevdiğini göstermektir. Bir annenin de çocukları için yapacağı en önemli şeylerden biri onların babalarını sevmektir ve sevdiğini göstermektir. Böyle sevgi ortamında büyüyen çocuklar kendilerini güvende hissederler. Aksi takdirde sevgiyi ve huzuru aile dışında ararlar.
- Aile içinde tamamen gevşeklik ve sorumsuzluk ne kadar zararlıysa aşırı disiplin de o kadar zararlıdır. Olması gereken; hürmet, şefkat ve sevgi üzerine kurulu, herkesin birbirinin kişiliğine saygı duyduğu, sorumlulukların paylaşıldığı huzur dolu bir aile ortamıdır.
- Evimiz huzur ve mutluluk fabrikası gibi olmalıdır. Ailenin her bir ferdi bu huzur ve mutluluk fabrikasının birer çarkı ve dişlisi olduğunu bilip öylece hareket etmelidir ki herkese lazım olan huzur ve mutluluk o evde üretilebilsin.
- Aile içindeki fertlerin duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmeleri, aile içi sıkıntıların giderilmesinin sigortasıdır. Çünkü içine kapanık, kendi dünyasında yaşayan, problemlerini içine atan fertlerin, nerede ve nasıl patlayacağı tahmin edilemez.
- Son olarak, en mükemmel örnek ve rehber olan Peygamberimiz (sav)’in şu tavsiyesini unutmayalım: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah”ın Kitabı ve Peygamberinin sünneti. ”(Muvatta, “Kader”, 3)
Bu hadis özellikle aile hayatında da rehber edilmesi ve ölçü alınması gereken en önemli iki hakikati hatırlatmaktadır: Kur’an ve sünnet.
Unutmayalım ki bu iki rehber esas alınarak bir hayat yaşanırsa hem dünyada hem ahirette huzurlu olunacaktır.
Vesselam…
Abdullah BÜYÜK, Ribat Dergisi 475. Sayı / 2022 Temmuz