İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’den (ra) tavsiyeler
İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe (ra), İslam hukuku ve düşüncesinin temel taşlarından biri olarak, sadece ilmî bilgisiyle değil, aynı zamanda hikmet dolu tavsiyeleriyle de tanınır. Onun nasihatleri, sadece kendi dönemindeki insanlara değil, günümüz Müslümanlarına da rehberlik edecek niteliktedir. İşte, İmam-ı Âzam’ın derin hikmet ve tecrübesiyle yoğrulmuş bazı tavsiyeleri:
- Hakkı Söyleme Cesareti: Hakkı söyleme konusunda sultan dahil hiç kimseden korkma. Doğruyu söylemek, adaletin ve dürüstlüğün temelidir. İmam-ı Âzam, doğruyu ifade ederken korkmamanın önemini vurgular, zira bu cesaret, insanı hakikate ulaştırır.
- Tartışmada Kararlılık: Tartışma anında korkak olma. Yoksa bildiklerini karıştırırsın, dilin tutulur kalır. Bilgi ve hikmetle tartışmak, kişinin inancını ve bilgisini pekiştirir. Korkaklık, zihni bulanıklaştırır ve doğruyu savunma kabiliyetini zayıflatır.
- Aşırı Gülmekten Sakınma: Çok gülme. Zira çok gülmek kalbini öldürür. Sakin, vakur ve ağırbaşlı ol. Gülmek elbette insanın doğal bir ihtiyacıdır, ancak aşırıya kaçmak kalbi katılaştırır ve manevi derinliği zayıflatır.
- Yerinde Konuşmak: Avamın (seviyesiz ve bilgisiz insanların) arasında, sorulmadan konuşma. Gereksiz konuşmalar, bilgi ve hikmetin değerini düşürebilir. İmam-ı Âzam, yerinde ve gerekli olan durumlarda konuşmanın önemini vurgular.
- Gereksiz Yerlere Gitmekten Kaçınma: Gereksiz yere çarşıya, pazara çıkma. Zamanın değerini bilmek ve onu faydalı işlerle değerlendirmek, kişinin ahlaki ve manevi gelişimi için önemlidir.
- Olgun Olmayanlarla İlişkiler: Olgunluğa erişmemiş olanlarla çok konuşma, senli benli olma. Olgun ve bilge insanlarla vakit geçirmek, kişinin kendini geliştirmesi açısından büyük önem taşır.
- Kimseyi Küçümsememe: Hiç kimseyi küçük görme. Kendi vakarını tanıdığın gibi başkalarının vakar ve haysiyetini de tanı. Her insan, Allah’ın yarattığı bir varlıktır ve saygıyı hak eder.
- Ziyaretlerin Önemi: Kabirleri, ilmi ile amel eden zatları ve mübârek yerleri çokça ziyaret et. Bu ziyaretler, insana ölümü hatırlatır ve manevi bir farkındalık kazandırır.
- Salavat Getirme: Peygamber aleyhisselâma çok salavat getir. Çünkü bu, O’nun şefaatinin peşin ücretidir. Peygamber Efendimize (s.a.v) salavat getirmek, müminin kalbini temizler ve ruhaniyetini artırır.
- Vakarlı Yürümek: Vakarlı bir şekilde yürü. Acele acele yürüme. Duruş ve yürüyüş, insanın iç dünyasını yansıtır. Vakur bir yürüyüş, kişinin dingin ve bilinçli bir ruh haline sahip olduğunu gösterir.
- Ardından Çağrılan Kişi Olmamak: Biri arkandan çağırınca ona kulak verme. Çünkü arkalarından ancak hayvanlar çağrılır. İnsanlar arasında onurlu ve saygın bir duruş sergilemek, kişinin kendine ve çevresine duyduğu saygının bir ifadesidir.
İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin bu tavsiyeleri, hayatın her alanında uygulanabilecek değerli prensipler sunar. Onun öğütleri, ahlakî, manevi ve toplumsal anlamda derin bir bilgelik taşır ve Müslümanlar için yol gösterici niteliktedir. Bu nasihatler, insanın hem bu dünyada hem de ahirette huzurlu ve onurlu bir yaşam sürmesine katkı sağlar.