Kader inancını yanlış anlayan bir insanın tepkilerini ele alan doğaçlama bir drama çalışması

Kader inancını yanlış anlayan, yaşadığı olumsuzlukların sorumlusu olarak kaderi gören bir insanın tepkilerini ele alan doğaçlama bir drama çalışması yapınız.

Drama Çalışması: “Kader mi, Sorumluluk mu?”

Konu:

Bir insan, yaşadığı olumsuzlukların sorumlusu olarak kaderi görüyor ve bu düşünceyle yüzleşiyor. Kaderi yanlış anlaması sonucu, kendi hayatına dair sorumluluklarını ihmal eden bir bireyin içsel çatışmasını ele alan bir drama çalışması.

Karakterler:

  1. Ahmet: Yaşadığı olumsuzlukların kaderden kaynaklandığını düşünen ve bu nedenle sorumluluk almaktan kaçınan biri.
  2. Merve: Ahmet’in arkadaşı, kader ve sorumluluk kavramları arasında denge kurmaya çalışan biri.
  3. İç Ses: Ahmet’in iç dünyasında yaşadığı çatışmayı temsil eden, onun düşüncelerini sorgulayan bir karakter.

Sahne 1: Ahmet’in Hayal Kırıklığı

(Ahmet evde oturuyor, düşünceli ve huzursuz. Elinde bir mektup var, işten çıkarıldığına dair bir yazı.)

Ahmet (Kendi kendine): İşten çıkarıldım… Yine… Neden hep benim başıma gelir ki? Kaderimde bu varmış demek ki, ne yapabilirim ki?

İç Ses (Ahmet’in zihninde yankılanır): Kaderinde bu mu vardı yoksa sen mi buna yol açtın?

Ahmet (İç sesle konuşur gibi): Ne yapabilirdim ki? Her şey kontrolden çıkmıştı. Belki daha çok çalışabilirdim ama ne faydası olacaktı? Bu, benim yazgım…

Sahne 2: Merve ile Karşılaşma

(Merve, Ahmet’i ziyaret eder. Ahmet, üzgün bir şekilde oturuyor.)

Merve: Ahmet, işten çıkarıldığını duydum. Nasılsın?

Ahmet: Nasılsa, öyle işte. Kaderim böyleymiş, ne yapabilirim ki?

Merve (Düşünceli bir şekilde): Kader mi yoksa seçimlerimiz mi? Her şey kader değil, Ahmet. Belki de bu durumda senin de bir payın vardır.

Ahmet: Hayır Merve, bu işler benim elimde değil. Ne yaparsam yapayım, hep aynı sonuçla karşılaşıyorum.

Merve: Belki de bazı şeyleri değiştirmek için çabalamıyorsundur? Kader, bizim kontrolümüzde olmayan olayları kapsar ama seçimlerimiz ve çabalarımız da çok önemli. Bu durumun sadece kader olmadığını düşünmelisin.

Sahne 3: İçsel Çatışma

(Ahmet yalnız kaldığında, iç sesiyle daha derin bir çatışmaya girer.)

İç Ses: Merve haklı olabilir mi? Belki de sen de bu duruma katkıda bulundun?

Ahmet (İçine kapanarak): Hayır, kaderimde bu var. Ne kadar çabalarsam çabalayayım, aynı şeyler başıma geliyor.

İç Ses: Ama sen hiç gerçekten denedin mi? Sorumluluk almadığın her seferde kaderi mi suçladın?

Ahmet (Kendine gelerek): Belki… Belki de sorumluluklarımı görmezden gelmişimdir… Ama bu kadar zorlayıcı bir durum karşısında ne yapabilirdim ki?

İç Ses: Kader seni nereye götürecek, bu senin ellerinde. Ama sorumluluk almadıkça, neyi değiştirip değiştiremeyeceğini asla bilemezsin.

Sahne 4: Farkındalık ve Karar

(Ahmet, düşüncelerinde bir aydınlanma yaşar.)

Ahmet: Kaderin benim için neler yazdığını bilmiyorum. Ama artık sorumluluk alacağım. Belki de kaderimi değiştirebilirim, ya da en azından bu sefer gerçekten çabalarım…

Merve (Geri döner, Ahmet’i değişmiş bir halde bulur): Ahmet, düşündün mü?

Ahmet: Evet, düşündüm. Kaderim ne olursa olsun, artık elimden geleni yapacağım. Sadece bekleyip kaderin beni yönlendirmesine izin vermeyeceğim.

Merve (Gülümseyerek): İşte bu! Kader ve sorumluluk arasındaki dengeyi bulmak, işte gerçek yaşam bu.

(Sahne kapanır.)

Sonuç:

Bu drama çalışması, kader inancını yanlış anlayan bir insanın içsel çatışmasını ve bu çatışmadan doğan farkındalığı ele alır. Kaderin insan hayatındaki yeri tartışılırken, bireyin sorumluluk alması gerektiği vurgulanır. Bu süreç, bireyin kader ve sorumluluk arasındaki dengeyi bulmasına yardımcı olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir