Bakara Suresi 19. Ayetin Tefsiri

Bakara Suresi 19. Ayetin Tefsiri:

Bakara Suresi’nin 19. ayeti, insanları hakikatten yüz çeviren, onu kabul etmeyen ve zor durumlarla karşılaştıklarında şaşkın ve korku içinde kalan kimseleri anlatan bir teşbihtir. Ayet şöyledir:

Ayet:
“Yahut (onların durumu) gökten boşanan bir sağanağa tutulmuş kimselerin durumuna benzer. O sağanakta karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek vardır. Ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar; ama Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.” (Bakara, 2/19)

Tefsir:
Bu ayet, inkârcıların hallerini tasvir eden mecazi bir anlatımdır. Ayette geçen sağanak, karanlık, gök gürültüsü ve şimşek sembolik olarak Allah’ın vahyini ve bu vahye karşı kâfirlerin tepkilerini ifade eder.

  1. Sağanak Yağmur:
    Bu, Allah’ın vahyini, yani Kur’an’ı simgeler. Yağmurun yeryüzünü canlandırdığı gibi, Allah’ın vahyi de ruhları canlandırır, insanlara hidayet ve rahmet getirir. Ancak, kâfirler bu rahmeti kabullenmek yerine ondan kaçarlar.
  2. Karanlıklar:
    Vahyin insanlara sunduğu hakikat karşısında kâfirlerin içinde bulunduğu karanlık ve cehaleti temsil eder. Onlar, hakikati görmekten acizdirler ve zihinlerinde bir türlü hakikate yer veremezler.
  3. Gök Gürültüsü:
    Bu, vahyin insanlara uyarılarını ve kâfirlerin üzerindeki Allah’ın tehditlerini simgeler. Gök gürültüsü nasıl insanları korkutur ve sarsarsa, Kur’an da inkârcıları titretir ve korku salar. Ancak bu korku, inkârcıların kalplerine tesir etmez; onlar, bu uyarılara kulak tıkamaya çalışır.
  4. Şimşek:
    Bu, vahyin zaman zaman inkârcıların kalplerine bir anlık aydınlık verip, hakikati göstermesini temsil eder. Ancak, bu kısa süreli bir aydınlıktır ve hemen ardından tekrar karanlık gelir. Onlar hakikati görse bile, bu gerçeği kabul etmek yerine ondan kaçarlar.
  5. Parmaklarını Kulaklarına Tıkarlar:
    Bu, kâfirlerin, Kur’an’ın tehditlerinden korkarak onu işitmekten kaçınmalarını ve kendilerini o uyarılardan korumaya çalışmalarını simgeler. Ancak Allah, onları her yönüyle kuşatmıştır; kaçacak hiçbir yerleri yoktur.

Sonuç:
Bu ayet, inkârcıların durumunu oldukça etkili bir biçimde resmetmektedir. Hakikati işitmek ve kabul etmek yerine ondan kaçan, kendilerini geçici olarak güvende hisseden, ancak Allah’ın kudretinden kaçamayacak olan bu insanlar, kendilerini bir felaketin ortasında bulurlar. Ayet, kâfirlerin durumu hakkında derin bir uyarı taşır ve insanları hakikati kabul etmeye, Allah’ın vahyine sarılmaya çağırır. Allah’ın rahmeti ve hidayeti, onun hakikatini kabul edenler için bir aydınlık, yüz çevirenler için ise bir karanlıktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir