İslam ahlakında yerilen tutum ve davranışlar sizce nelerdir?
İslam ahlakında yerilen, yani hoş karşılanmayan ve kaçınılması gereken bazı tutum ve davranışlar vardır. Bu davranışlar, hem insanın kendi ahlaki gelişimini olumsuz etkiler hem de toplumun huzurunu bozabilir. İşte İslam ahlakında yerilen başlıca tutum ve davranışlar:
- Yalan Söylemek ve Hile Yapmak: İslam, dürüstlüğü teşvik ederken yalan söylemeyi ve aldatmayı şiddetle yerer. Yalan söylemek, güveni zedeler ve insan ilişkilerini olumsuz etkiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yalanla iman bir arada bulunmaz” diyerek bu davranışı eleştirmiştir.
- Kibir ve Kendini Beğenmişlik: İslam’da kibir, Allah’a ortak koşma derecesinde ağır bir davranış olarak görülür. Kibirli insan, kendini üstün görür, başkalarını küçümser. Kur’an’da şeytanın kibri nedeniyle Allah’ın huzurundan kovulduğu anlatılır ve kibirli davranışlardan uzak durulması öğütlenir.
- Gıybet (Dedikodu) Yapmak: Gıybet, bir kimsenin arkasından kötü konuşmak veya onu çekiştirmektir. İslam’da gıybet, insan onuruna ve toplumsal ilişkilere zarar veren bir davranış olarak görülür. Kur’an, gıybet yapanları, ölü kardeşinin etini yiyen kişiye benzeterek bu davranışın çirkinliğini vurgular.
- Kıskançlık ve Haset: İslam, kıskançlığı ve hasedi kötü bir huy olarak tanımlar. Kıskançlık, kişinin başkasının sahip olduğu nimeti kıskanması, hatta onu kaybetmesini istemesidir. Bu tür düşünceler, hem bireyin ruhsal huzurunu bozar hem de sosyal ilişkileri olumsuz etkiler.
- İsraf: İslam’da israf, Allah’ın verdiği nimetleri ölçüsüzce harcamak ve gereksiz yere tüketmek anlamına gelir. Kur’an’da israf edenlerin “şeytanın kardeşleri” olarak anılmasından da anlaşılacağı gibi, israf kötü bir davranış olarak değerlendirilir.
- Öfke ve Kaba Davranışlar: İslam, insanın öfkesini kontrol etmesini ve her durumda itidalli olmasını öğütler. Kaba, kırıcı ve saldırgan davranışlar, insanlar arası ilişkileri bozar ve toplumun huzurunu olumsuz etkiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), öfkesini kontrol eden kişiyi güçlü olarak nitelendirmiştir.
- Sözünde Durmamak: İslam, verilen sözün yerine getirilmesini çok önemser. Sözünde durmamak, güvenilirliği zedeler ve toplumsal ilişkileri olumsuz etkiler. Kur’an’da, “Ey iman edenler! Ahidlerinize (verdiğiniz sözlere) vefalı olun” (Maide, 1) buyurularak bu konuya dikkat çekilmiştir.
- Haksızlık ve Zulüm Yapmak: İslam, insanlara haksızlık yapmayı, onların haklarını çiğnemeyi ve zulmetmeyi kesin bir dille yasaklar. Zulüm, bir kimseye adaletsiz davranmak, hakkını gasp etmek anlamına gelir. Adalet, İslam’ın temel ilkelerinden biridir ve zulüm, hem bireye hem de topluma büyük zarar verir.
- Gurur ve Böbürlenme: Kibir gibi, gurur ve böbürlenme de İslam ahlakında yerilen tutumlardandır. İnsanların mal, makam veya bilgiyle övünmesi, kendini başkalarından üstün görmesi hoş karşılanmaz. Tevazu, İslam ahlakında değerli bir erdemdir.
- Nankörlük ve Şükürsüzlük: İslam, insanın Allah’a ve insanlara karşı şükredici bir tutumda olmasını ister. Nankörlük, Allah’ın nimetlerini görmezden gelmek, O’na ve insanlara teşekkür etmemektir. Şükretmek, hem Allah’a karşı sorumluluğu yerine getirmek hem de başkalarının iyiliklerini takdir etmeyi gerektirir.
Bu davranışlar, İslam ahlakına göre insanı olgunlaştırmak yerine onu zayıflatan ve toplum huzuruna zarar veren özelliklerdir. İslam ahlakı, kişinin kendine, topluma ve Allah’a karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesini teşvik eder ve bu kötü huyların insan ilişkilerinde meydana getirdiği olumsuz sonuçlara dikkat çeker. Bu yüzden, Müslümanların bu tür davranışlardan sakınmaları ve güzel ahlakı benimsemeleri öğütlenir.