Ramazan Ayı: Küçük Kalplere Büyük Bir Rahmet
Göklerin rahmetle dolduğu, toprakların bereketle kucaklandığı, kalplerin arındığı mübarek bir mevsimdir Ramazan… Tıpkı ilkbaharın kuru dallara hayat verip çiçekler açtırması gibi, Ramazan da ruhları tazeler, gönülleri yeşertir. Bu ay, yalnızca aç kalmaktan ibaret değil; sabrı öğrenmek, şefkati hissetmek, paylaşmayı yaşamak, iyilikle dolmak ve en önemlisi, Rabbimizin sevgisini daha derinden hissetmektir.
Sevgili çocuklar, Ramazan ayı bizlere bir misafir gibi gelir. Onun gelişiyle evlerimizde, sokaklarımızda, sofralarımızda bambaşka bir huzur hissedilir. Bir düşünün, uzun zamandır beklediğiniz, çok sevdiğiniz bir misafir gelse, ona nasıl davranırsınız? Elbette en güzel yemekleri hazırlamak, en temiz odaları açmak, en içten gülüşlerle karşılamak istersiniz. İşte Ramazan da böyledir; o geldiğinde, gönlümüzü onun güzellikleriyle donatmalı, ruhumuzu ona layık bir şekilde hazırlamalıyız.
Oruç: Sadece Aç Kalmak mı?
Belki oruç denildiğinde ilk aklınıza gelen şey yemek yememek olabilir. Ama oruç, sadece aç kalmak değildir. Oruç, gözümüzü kötü şeylerden korumak, dilimizi güzel sözlerle süslemek, ellerimizi iyilikle meşgul etmek, kulaklarımızı güzel şeyler duymaya alıştırmaktır. Oruç, sabırdır; sadece açlığa değil, öfkeye, kötü alışkanlıklara, bencilliğe karşı bir direniştir. Oruç, başkalarının hâlini anlamaktır; aç bir çocuğun gözlerine bakıp, onun hissettiğini hissedebilmektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız.” buyurmuştur. Hem bedenimize hem de ruhumuza şifa veren bu ibadet, bize irademizi güçlendirmeyi öğretir. Çünkü oruç, bir şeyi canın çektiği hâlde sabredebilmek, kendini tutabilmek, içindeki güçle kötü alışkanlıklara “hayır” diyebilmektir.
Ramazan’da Küçük Yürekler Büyük Sevap Kazanır
Çocuklar, Ramazan sadece büyüklere değil, sizlere de çok şey öğretir. Belki yaşınız küçük olduğu için tam gün oruç tutamıyor olabilirsiniz. Ama bu, Ramazan’ın güzelliklerinden mahrum kalacağınız anlamına gelmez. Küçük oruçlar tutabilirsiniz; mesela sadece sabah ile öğle arasında veya öğle ile ikindi arasında yemek yemeyerek bu güzel ibadeti deneyimleyebilirsiniz. Sahura kalkıp bir yudum su içerek bile Ramazan’ın bereketine ortak olabilirsiniz.
Ramazan’da bir Müslümanın en büyük serveti yaptığı iyiliklerdir. Kardeşinize bir bardak su vermek, anne-babanıza yardım etmek, bir arkadaşınızı sevindirmek, ihtiyacı olan birine küçük bir sadaka vermek… İşte bunların hepsi, Ramazan’ın size sunduğu güzelliklerdir. Her yaptığınız iyiliğin, bir tohum gibi büyüyüp sevap meyveleri vereceğini unutmayın.
İftar Sofraları ve Paylaşmanın Lezzeti
İftar zamanı geldiğinde, sofraya oturduğunuzda bir düşünün: Gün boyu aç kalan bir insan için bir lokma ekmek ne kadar kıymetlidir! İşte bu yüzden Ramazan bize paylaşmayı, elimizdekilerin kıymetini bilmeyi öğretir. Unutmayın, paylaşmak sadece yemek vermek değildir; bir tebessüm paylaşmak, güzel bir söz paylaşmak da Ramazan’ın ruhuna uygundur.
Anne-babanızın sofraya koyduğu yemekleri yerken, “Bu yemekler nasıl soframıza geldi?” diye düşündünüz mü? Bir çiftçinin ektiği buğday, bir fırıncının yoğurduğu hamur, bir annenin pişirdiği yemek… Hepsi bir emekle soframıza ulaşır. İşte Ramazan, bize bu nimetlerin kıymetini öğretir ve şükretmeyi hatırlatır.
Kadir Gecesi: Bin Aydan Daha Hayırlı Bir Gece
Ramazan’ın en kıymetli hediyesi Kadir Gecesi’dir. Bu gece, Kur’an’ın indirildiği, meleklerin yeryüzüne indiği, duaların kabul olduğu bir gecedir. Rabbimiz, bu geceyi bin aydan daha hayırlı kılmıştır. O yüzden bu gece ellerimizi açıp, dualar edelim.
Ey güzel çocuk! Rabbine dua et; çünkü O, her duanı işitir, her hâlini görür. Küçük ellerini semaya kaldırıp, “Allah’ım, kalbimi iyilikle doldur, beni güzel ahlaklı bir kulun yap, Ramazan’ın bereketini tüm Müslümanlara nasip eyle.” diye dua edebilirsin.
Ramazan’ın Bize Öğrettikleri
Ramazan bize sabrı öğretir, şükretmeyi hatırlatır, iyiliği sevdirir. Bu ay boyunca kazandığımız güzellikleri, Ramazan bittikten sonra da devam ettirmeliyiz. Çünkü Allah, sadece Ramazan’da değil, her zaman bizimle beraberdir.
O hâlde sevgili çocuk, Ramazan’ı sadece bir ay süren bir misafir gibi görme. Onun ruhunu, sevgisini ve kazandırdığı güzellikleri her zaman yüreğinde taşı. Unutma, Ramazan’ı seven bir çocuk, aslında iyiliği, paylaşmayı, sabrı ve Rabbini seven bir çocuktur.
Rabbimiz hepimize Ramazan’ın rahmetini, bereketini ve sevincini doyasıya yaşamayı nasip etsin. Dualarımız kabul, kalplerimiz huzurlu, sofralarımız bereketli, gönüllerimiz Ramazan gibi tertemiz olsun!