25 Şubat 2025, Salı
Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Kalplerimizde tarifsiz bir heyecan, ruhlarımızda taptaze bir kıpırtı var. Fırsatlar ayı Ramazan’a dört gün… Rabbimizin rahmetiyle kuşanacağımız, nefislerimizi arındıracağımız, kulluğumuzu yeniden gözden geçireceğimiz o mübarek vakitlere yaklaşıyoruz.
Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam, Ramazan ayını “Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş” olarak tarif buyurmuş. O’nun duaları dilimizde, gönlümüz ise hasret içinde: “Allah’ım! Bizi Receb ve Şaban’a ulaştırdığın gibi Ramazan’a da ulaştır.” Çünkü Ramazan, ezberleri bozan, nefsin zincirlerini kıran, sabrı ve teslimiyeti öğreten bir diriliş ayı. Reyyan kapısının anahtarıdır Ramazan; göklerde bereketin yazıldığı, rahmetin sağanak sağanak yağdığı bir kutlu vakittir.
Bu ayda oruçlarla ruhumuzu terbiye edecek, teravihlerle huzur soluyacak, iftar sofralarımızı bereketle donatacağız. Sadakalar sevince dönüşecek, garibanların yüzü gülecek, kardeşlik ve paylaşma bilinci yeniden tazelenecek. Ramazan, sadece aç kalmak değil; açın halinden anlamaktır, nimetin kıymetini idrak etmek, elimizdekini başkalarıyla bölüşmektir.
Bu ay, Kur’an ayıdır. Rabbimizin insanlığa son mesajının indiği, Kadir Gecesi’yle taçlanan kutlu bir zaman dilimidir. Gönüllerimizi Kur’an’la yoğurma, ayetlerin nuruyla aydınlanma vaktidir. Kur’an, Ramazan’da indi; Ramazan da müminin kalbine yeniden inmeli.
Rabbim, bu mübarek aya kavuşmayı nasip eylesin. Nefsimizi tezkiye edenlerden, kalbini arındıranlardan, orucunu sadece midesiyle değil, diliyle, gözüyle, kalbiyle de tutanlardan eylesin. Bizi affına mazhar olan kullarından kılsın.
Ramazan’ın bereketi, tüm müminlerin üzerine olsun…