Adaletin Işığında Yürüyenler

Adaletin Işığında Yürüyenler

Adalet, yeryüzünün en sağlam direği, gökyüzünün en aydınlık yıldızıdır. O, insanın vicdanını temizleyen, toplumu huzura erdiren bir ilahi nizamdır. Rabbimiz Maide Suresi’nde buyuruyor: “Adaleti ayakta tutun ve Allah için doğru şahitlik yapın.” Bu ilahi hitap, insanlığı karanlıklardan nura çıkaran bir çağrıdır.

Adalet, yalnızca mahkemelerin duvarları arasında yankılanan bir kavram değil, yaşamın her anında, her sözde ve her davranışta bir terazi misali hassasiyetle korunması gereken bir emanettir. İnsan, adaleti önce kendi yüreğinde tesis eder; nefsiyle olan mücadelesinde hakkaniyetli davranır. Çünkü bir gönülde adalet yerini bulmamışsa, o gönül dünyaya huzur taşıyamaz.

Doğru şahitlik, adaletin ruhudur. İnsan, bir meselede şahitlik yaparken kendi menfaatini, dostunu ya da düşmanını değil, yalnızca Allah’ın rızasını gözetmelidir. Şahitlikte doğruluk, kişiyi Rabbinin huzurunda temize çıkarır. Rabbimiz, adil olmayı yalnızca erdemli bir davranış olarak değil, kullarına yüklenmiş ilahi bir vazife olarak buyurmuştur. Bu nedenle, bir mümin adalet terazisini elinden düşürmez, haksızlığın en küçüğüne dahi göz yummaz.

Adalet, bir insanın dilinden dökülen sözlerde de kendini gösterir. Haklıyı savunmak kolaydır; ancak bir mümin, hakkı, kendi aleyhine bile olsa savunma cesaretini gösterebilmelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav), “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” buyurarak bizleri uyarmıştır. Bu nedenle, müminin dili doğrulukla, kalemi adaletle, yüreği hakkaniyetle işler.

Adalet yalnızca bir insanın değil, tüm toplumların huzur ve güven temelidir. Adaletin olmadığı bir toplumda ne kardeşlik ne de barış yeşerir. Tarih boyunca nice medeniyetler adaletle yücelmiş, adaletten uzaklaştığında ise yerle bir olmuştur. Bu nedenle, adalet terazisinin kefelerini dengede tutmak, yalnızca bireyin değil, bir ümmetin sorumluluğudur.

Adaletin ışığında yürüyen bir mümin, yalnızca bu dünyada değil, ahirette de kurtuluşa erer. Çünkü adalet, Allah’ın isimlerinden biridir; O, Adldir, yani mutlak adalet sahibidir. Kendi adalet terazisini sapasağlam tutan bir kul, ilahi adaletin gölgesinde huzur bulur.

Ey adaletin savunucuları! Allah için doğru şahitlik yapmaktan ve adaletin hakkını vermekten bir an olsun geri durmayın. Unutmayın ki, yeryüzünde ne kadar adalet yerini bulursa, gökyüzünde rahmet o kadar bol yağar. Çünkü adalet, insanı insana yaklaştırdığı gibi, insanı Rabbine de yakınlaştırır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir