Adnan ve Dostluğun Gücü
Bir zamanlar, Güneşli İlkokulu’nda Adnan adında bir öğrenci vardı. Adnan, okulda hem derslerinde çok başarılıydı hem de liderlik özellikleriyle tanınırdı. Arkadaşları onunla oynamayı çok severlerdi, çünkü Adnan her zaman eğlenceli oyunlar bulurdu. Ancak, Adnan bazen farkında olmadan arkadaşlarını dışlayabiliyor ve onlara akran zorbalığı yapabiliyordu.
Bir gün, teneffüs zilinin çalmasıyla birlikte Adnan ve arkadaşları bahçeye koştular. Adnan, “Bugün yeni bir oyun oynayacağız! Herkes toplansın!” diye bağırdı. Herkes heyecanla Adnan’ın etrafında toplandı. Adnan, yeni oyunu anlatırken, Ayşe’nin kenarda yalnız başına durduğunu fark etmedi. Ayşe, yeni taşınmış ve henüz kimseyle yakın arkadaş olamamıştı. Adnan, oyunu başlatırken, Ayşe sessizce onları izledi.
Oyun sırasında Adnan, Ali’yi oyundan çıkarmak zorunda kaldı. Ali, “Ama ben daha yeni başladım!” diye itiraz etti. Adnan, “Kurallar böyle Ali, başka sefer daha dikkatli olursun” dedi ve Ali’yi kenara yolladı. Ali, üzgün bir şekilde otururken, Ayşe yanına geldi ve onunla konuşmaya başladı.
Teneffüs sona erdiğinde, sınıfa dönen çocuklar arasında bir huzursuzluk vardı. Öğretmenleri, bu durumu fark etti ve neler olduğunu sordu. Ali, “Adnan beni oyundan çıkardı, üstelik Ayşe de oyuna hiç katılamadı” dedi. Adnan, kendini savunmaya çalıştı, “Ama kurallar böyleydi, ben sadece kuralları uyguladım” dedi.
Öğretmen, “Adnan, kurallar önemli evet, ama arkadaşlarını dışlamak da doğru değil. Belki de oyunun kurallarını hep birlikte yeniden gözden geçirebiliriz, böylece kimse dışlanmaz” dedi. Adnan, hatasını fark etti ve Ali’den ve Ayşe’den özür diledi.
Öğleden sonra, Adnan öğretmeninin önerisiyle yeni bir oyun başlattı. Bu sefer herkesin katılabileceği bir oyun seçti ve kuralları hep birlikte belirlediler. Ayşe de bu oyuna katıldı ve herkes çok eğlendi.
Adnan, bu deneyimden çok şey öğrendi. Artık arkadaşlarını dışlamadan oyunlar düzenliyor ve herkesin katılımını sağlıyordu. Akran zorbalığının ne kadar incitici olabileceğini anlamıştı ve empati kurmanın önemini öğrenmişti. Ayrıca, kuralların önemli olduğunu, ancak kuralların insanları dışlamadan, herkesin birlikte eğlenebileceği şekilde belirlenmesi gerektiğini anladı.
Böylece, Güneşli İlkokulu’nda Adnan ve arkadaşları mutlu bir şekilde oyunlar oynayarak, dostluklarının değerini her gün biraz daha fazla anlamaya başladılar. Herkes birbirine daha fazla saygı duyuyor ve empati kurmayı öğreniyordu. Bu, onların hem oyunlarında hem de derslerinde daha başarılı olmalarını sağladı.
Ve Adnan, bir lider olarak, arkadaşlarına örnek olmanın ne demek olduğunu her gün biraz daha iyi anladı. Artık sadece derslerde değil, arkadaşlıkta da başarılıydı. Çünkü gerçek liderlik, başkalarını dışlamadan, onları anlamak ve birlikte çalışmakla mümkündü.