Bakara Suresi 20. Ayetin Tefsiri:
Ayet: “Gök gürültüsü neredeyse onların gözlerini kapıverecek. Ne zaman bir ışık görseler, onunla yürürler; karanlık bastı mı da oldukları yerde dikilip kalırlar. Eğer Allah dileseydi, elbette onların işitmelerini ve gözlerini de giderirdi. Şüphesiz Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” (Bakara, 2/20)
Tefsir:
Bu ayet, Bakara Suresi’nin 19. ayetinin devamı niteliğindedir ve kâfirlerin vahye karşı olan tutumlarını ve onların içinde bulundukları ruh hâlini tasvir etmeye devam eder.
- Gözlerini Kapıverecek Şimşek:
Bu ifadede, şimşek, Kur’an’ın hakikatini ve uyarılarını temsil eder. Kur’an’ın mesajı, kâfirler için öylesine güçlü ve aydınlatıcıdır ki, onu görenler bir an için hakikati fark ederler, ancak bu fark ediş uzun sürmez. Bu kısa süreli farkındalık, onları tamamen aydınlatmaya ve hakikate yönlendirmeye yeterli olmaz; çünkü kalpleri karanlıklarla doludur. Şimşeğin parıltısı, hakikatin onlara olan tebliğini temsil eder, ancak bu parıltı onların gözlerini kamaştırır ve sürekli bir aydınlık yerine geçici bir parıltı sağlar. - Işık Görseler Yürürler; Karanlık Bastı mı Dikilip Kalırlar:
Bu kısım, kâfirlerin Kur’an’ın mesajına olan tutarsız ve kararsız tepkilerini ifade eder. Onlar, hakikati kısmen fark ettiklerinde bir adım atarlar, ancak bu adım, hakikat tam anlamıyla yerleşmediği için devamlı olmaz. Hakikatin ışığı kaybolduğunda, yani hakikatin içselleştirilmesi yerine, geçici bir aydınlık olarak kaldığında, onlar karanlıkta kalır ve ilerleyemezler. Bu, onların kalplerinde hakikatin tam anlamıyla yer etmediğini, yüzeysel bir farkındalıkla yetindiklerini gösterir. - Allah Dileseydi İşitmelerini ve Gözlerini Giderirdi:
Bu ifade, Allah’ın mutlak kudretini vurgular. Eğer Allah dileseydi, onların hem işitme hem de görme yetilerini tamamen yok edebilirdi. Ancak Allah, onlara hakikati anlamaları için fırsatlar vermektedir. Burada, insanların iradeleriyle hakikati seçmeleri gerektiği vurgulanır. Ancak, Allah’ın kudreti karşısında, kimsenin kaçacak bir yeri yoktur. O, dilediği zaman kâfirleri cezalandırabilir, fakat bu ceza genellikle onlara tanınan mühletin sonunda gelir. - Allah Her Şeye Hakkıyla Gücü Yetendir:
Bu, Allah’ın kudretinin ve iradesinin sınırsız olduğunu ifade eder. Allah, her şeyi kontrol eder ve her şey O’nun emri altındadır. Kâfirlerin hakikati görememeleri ya da işitememeleri de Allah’ın iradesine bağlıdır. Ancak Allah, onlara hakikati anlamaları için fırsatlar verir; bu fırsatları değerlendirmeyenler ise kendi tercihleri sonucunda karanlıkta kalır.
Sonuç: Bakara Suresi’nin 20. ayeti, kâfirlerin hakikate karşı gösterdikleri çelişkili ve yüzeysel tepkilerini anlatır. Allah’ın vahyi karşısında onların bir anlık farkındalık yaşaması, ama sonrasında tekrar karanlığa dönmeleri, hakikatin onların kalplerinde tam anlamıyla yer bulmadığını gösterir. Bu ayet, Allah’ın mutlak kudretini ve insanların iradelerini nasıl kullanmaları gerektiğine dair önemli bir mesaj taşır. Allah, insanlara hakikati görme ve ona uyma fırsatı verir, ancak bu fırsatları değerlendirmeyenler, sonunda kendi karanlıklarında kaybolurlar.