Bakara Suresi 27. Ayetin Tefsiri
Ayetin Meali:
“Onlar ki, Allah’a verdikleri sözü yerine getirmezler, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi kesip ayırırlar ve yeryüzünde fesat çıkarırlar; işte onlar, zarara uğrayanların ta kendileridir.” (Bakara, 2/27)
Ayetin Tefsiri:
- Allah’a Verdikleri Söz: Ayette geçen “Allah’a verdikleri söz” ifadesi, insanın yaratılışında Allah’a karşı olan sözleşmeyi ifade eder. Bu söz, ruhlar âleminde Allah’ın “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna bütün ruhların “Evet, Rabbimizsin” diyerek verdiği cevaptır. Bu, insanın fıtratında yer alan tevhid inancıdır ve bu sözle insan Allah’a itaat etme, yalnızca O’na kulluk yapma yükümlülüğünü kabul etmiştir. Ancak, bazı insanlar bu sözleşmeyi unutup Allah’ın emirlerine uymaktan vazgeçerek O’na karşı gelmişlerdir.
- Birleştirilmesi Emredilen Şeyi Kesmek: Allah, insanlar arasında kardeşlik, akrabalık, komşuluk gibi bağların korunmasını ve bu bağların güçlü tutulmasını emretmiştir. Bu bağların korunması, toplumun birlik ve beraberlik içinde yaşaması için elzemdir. Ancak ayette geçen “birleştirilmesi emredilen şeyi kesip ayırmak”, bu sosyal bağların zayıflatılması, insanlar arasındaki ilişkilerin bozulması ve özellikle akrabalık bağlarının koparılması anlamına gelir. Akrabalık bağlarına önem vermemek, İslam’da büyük bir günah olarak kabul edilir.
- Yeryüzünde Fesat Çıkarmak: Fesat çıkarmak, Allah’ın koyduğu düzeni bozmak, yeryüzünde kargaşa, fitne, zulüm ve adaletsizlik yaymak anlamına gelir. İnsanlar, Allah’ın emirlerine uymayarak, toplumsal huzuru bozup adaleti ihlal ederek fesat çıkarırlar. Bu tür insanlar, hem dünya hem de ahiret açısından büyük bir kayba uğrarlar.
- Zarara Uğramak: Ayetin sonunda bu tür davranışları sergileyen kişilerin “zarara uğrayanların ta kendileri” olduğu belirtilir. Bu zarar hem dünya hayatında hem de ahiret hayatında ortaya çıkar. Dünya hayatında huzursuzluk, mutsuzluk, toplumsal kargaşa gibi sonuçlar doğururken; ahiret hayatında ise ebedi azaba uğrama gibi büyük bir kayıp söz konusudur. Bu zarar, Allah’a olan sözleşmeyi bozmanın, O’nun emrettiği bağları koparmanın ve yeryüzünde fesat çıkarmanın kaçınılmaz sonucudur.
Sonuç:
Bu ayet, Allah’a itaat etmeyen, insan ilişkilerini zayıflatan ve yeryüzünde fesat çıkaran kimseleri sert bir şekilde uyarır. Bu uyarı, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına uymayanların hem dünyada hem de ahirette büyük bir zarara uğrayacaklarını bildirir. Ayet, insanları Allah’a verdikleri söze sadık kalmaya, akrabalık ve dostluk bağlarını güçlü tutmaya ve yeryüzünde barış ve adaleti sağlamaya teşvik eder.