Ali: Alo, Selamünaleyküm Ahmet! Nasılsın kardeşim?
Ahmet: Aleykümselam Ali! Çok şükür, iyiyim. Sen nasılsın? Sesini duymak ne güzel!
Ali: Elhamdülillah, ben de iyiyim. Uzun zamandır görüşemedik, özledim seni.
Ahmet: Aynen öyle, iş güç derken görüşmeler iyice seyrekleşti. Neler yapıyorsun, hayat nasıl gidiyor?
Ali: İşler yoğun ama çok şükür her şey yolunda. Aile de iyi, çocuklar büyüyor. Senin nasıl gidiyor işler, iş değiştirmişsin diye duydum.
Ahmet: Evet, geçen ay yeni bir işe başladım. Şirket değişti ama sektör aynı. Çok şükür, alışma süreci iyi gidiyor. Aile de iyi, çocuklar okulda başarılılar.
Ali: Maşallah, Allah daim etsin. Çocuklar nasıl, okul hayatları nasıl gidiyor?
Ahmet: Çok şükür, ikisi de başarılı. Küçük olan Ahmet, matematikte çok iyi. Öğretmenleri çok övüyor. Büyük olan Ayşe de resimde çok yetenekli, sergilere katılıyor.
Ali: Maşallah, ne güzel haberler bunlar. Allah muvaffak etsin hepsini. Peki ya hafta sonları, ailecek neler yapıyorsunuz?
Ahmet: Genelde ailecek vakit geçirmeye çalışıyoruz. Hafta sonları piknik yapıyoruz ya da akraba ziyaretleri oluyor. Çocuklar da çok seviyor bu aktiviteleri. Seninle de bir hafta sonu buluşup ailecek bir şeyler yapsak ne güzel olur.
Ali: Harika olur gerçekten. Bu hafta sonu ne dersin? Hep birlikte bir piknik organize edelim. Hem çocuklar da birbirleriyle oynarlar.
Ahmet: Çok iyi fikir! Cumartesi günü uygundur. Saat 11 gibi parkta buluşalım mı?
Ali: Tamamdır, anlaştık. Çocuklara da söylerim, çok sevinecekler. Uzun zamandır birlikte bir şeyler yapmamıştık.
Ahmet: Aynen öyle, hasret gidermiş oluruz. Bu arada, sana danışmak istediğim bir konu var. İş yerinde yeni bir proje var, senin fikrine ihtiyacım olacak.
Ali: Tabii ki, ne zaman istersen konuşuruz. Şimdi anlatmak istersen dinlerim, yoksa hafta sonu detaylıca konuşuruz.
Ahmet: Hafta sonu daha iyi olur, yüz yüze konuşuruz. Hem fikirlerini almak hem de biraz destek almak istiyorum.
Ali: Memnuniyetle, elimden geleni yaparım. Seninle sohbet etmek her zaman keyifli.
Ahmet: Teşekkür ederim Ali. O zaman Cumartesi görüşürüz. Allah’a emanet ol.
Ali: Sen de Allah’a emanet ol kardeşim. Cumartesi görüşmek üzere. Selamlar.
Ahmet: Selamlar, hoşça ka