Çanakkale’den Gazze’ye: Asil Bir Direnişin ve Onurlu Bir Mücadelenin Öyküsü
Tarih, milletlerin yazdığı kahramanlık destanlarıyla doludur. Bu destanlar, sadece savaş meydanlarında kazanılan zaferlerle değil, kalplerde taşıdıkları iman ve fedakârlıkla anlam kazanır. Bugün, Çanakkale’den Gazze’ye uzanan bu destansı mücadele, vatan toprağını, dini ve mukaddesatı uğruna canını feda eden kahramanların öyküsüdür. Dün Çanakkale’de emperyalist zalim güçlere karşı verilen onurlu direniş ile bugün Gazze’de zalim siyonist işgale karşı gösterilen cesurca mücadele, aynı ruhun, aynı inancın ve aynı fedakârlığın iki farklı cephedeki tezahürüdür.
Çanakkale: Vatan, Din ve Hürriyet İçin Mücadele
1915 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nun varlığına kasteden emperyalist güçler, Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’u işgal etmeyi planladılar. Bu saldırı, sadece bir askeri harekât değil, Osmanlı’nın varlığına, Müslümanların kutsal topraklarına ve milletin bağımsızlığına yönelik bir tehdit olarak görülüyordu. Çanakkale, işte bu tehdit karşısında direnişin simgesi haline geldi.
Çanakkale Cephesi, Türk milletinin İslami inancını ve bağımsızlık aşkını haykırdığı bir meydan okuma alanıydı. Askerler, sadece düşman mermilerine karşı değil, aynı zamanda imana, mukaddesata ve hürriyete yönelik her türlü saldırıya karşı da duruyordu. Bu cephede şehit düşen binlerce asker, “Vatan sağ olsun!” diyerek canını Allah yolunda feda etti. Bu mücadele, Allah’ın rızasını kazanmak, milletin hürriyetini korumak ve mukaddes vatan toprağını düşman ayakları altında ezdirmemek için verilen bir cihattı.
Çanakkale zaferi sadece cesur komutanların stratejisiyle kazanılan bir zafer değil, aynı zamanda Allah’a olan inancın, vatan sevgisinin ve milletin bağımsızlık ruhunun zaferiydi. Çanakkale’de emperyalist zalimlere karşı verilen bu asil ve onurlu direniş, Türk milletinin tarihine altın harflerle yazıldı.
Gazze: İşgalcilere Karşı İman ve Mukaddesat İçin Direniş
Bugün, Çanakkale’de yazılan bu destan, Gazze topraklarında aynı ruhla, aynı inançla ve aynı fedakârlıkla yaşatılmaktadır. Filistinli Müslümanlar, yıllardır işgalci siyonistlerin zulmüne, baskısına ve insanlık dışı uygulamalarına karşı direniş göstermektedir. Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, Gazze’de de verilen mücadele, sadece bir toprak savunması değil, aynı zamanda dini, vatanı ve mukaddesatı koruma mücadelesidir.
Filistinli Müslümanlar, siyonistlerin askeri gücüne karşı, ellerindeki kısıtlı imkanlarla onurlu bir direniş sergilemektedir. Çanakkale’deki Türk askerleri gibi, Gazze’deki Filistinli direnişçiler de Allah yolunda cihat etmektedir. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar… Hepsi bu direnişin birer parçası, bu onurlu mücadelenin birer neferi. Canlarını, vatanlarını, dini ve mukaddes değerlerini korumak için feda eden bu kahramanlar, tarih sayfalarına altın harflerle yazılacak bir mücadele yürütmektedir.
Kuvayı Milliye Ruhu ve Gazze: Aynı Direnişin İki Farklı Yüzü
Bugün Gazze’de yaşanan bu direniş, Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu’nun işgalcilere karşı başlattığı Kuvayı Milliye hareketini hatırlatmaktadır. Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu halkı, işgalcilere karşı imanı ve vatan sevgisiyle bir araya gelerek, büyük bir direniş göstermişti. Halkın bu direnişi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan destansı bir mücadeleye dönüşmüştü.
Gazze’de de aynı ruhla, aynı inançla ve aynı kararlılıkla yürütülen bir direniş söz konusudur. Filistinli Müslümanlar, kendi vatanlarında işgalcilere karşı verdikleri bu mücadele ile Kuvayı Milliye ruhunu yaşatmaktadır. Ellerindeki kısıtlı imkanlara rağmen, kalplerindeki iman ve vatan sevgisi ile işgalcilere karşı dimdik durmaktadırlar.
Sonuç: Çanakkale’den Gazze’ye, Bir Milletin Direniş Ruhu
Dün Çanakkale’de emperyalist güçlere karşı verilen destansı mücadele ile bugün Gazze’de işgalci siyonistlere karşı verilen direniş, aynı ruhun, aynı inancın ve aynı kahramanlık duygusunun farklı coğrafyalardaki yansımalarıdır. Bu mücadeleler, milletlerin bağımsızlık ruhunun, Allah’a olan inancın ve vatan sevgisinin ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
Çanakkale’de olduğu gibi, Gazze’de de verilen bu onurlu mücadele, gelecekte de milletlerin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Allah yolunda canını feda eden her şehit, bu mücadelenin en asil neferleridir. Bugün Gazze’de, dün Çanakkale’de gösterilen bu direniş, tarihin en onurlu ve en şerefli sayfalarından biridir.
İDRİS GÖKALP 07/09/2024