İDRİS GÖKALP

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Canlıların Ortak Özellikleri 

A) Hücresel Yapı: Organizmaların temel yapı birimi hücredir. Hücreler, prokaryotik ve ökaryotik olmak üzere iki türde bulunabilir. Prokaryot canlılar, zarla çevrili çekirdek ve organellere sahip olmayan tek bir hücreden oluşurken, ökaryot canlılar zarla çevrili çekirdek ve organellere sahip tek ya da çok sayıda hücreden oluşur. Bakteri, amip ve paramesyum gibi canlılar tek hücreli iken, bitkiler, mantarlar ve hayvanlar çok hücreli organizmalardır.

B) Beslenme: Canlılar, madde ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için beslenmelidir. Kendi besinini üretebilen canlılara üretici (ototrof) denir. Örneğin, bitkiler, su, mineral, karbon dioksit ve güneş ışığını kullanarak kendi besinlerini üretebilirler. Dış ortamdan hazır besinleri alan canlılara ise tüketici (heterotrof) denir. Mantarlar ve hayvanlar, bu gruba örnektir.

C) Solunum: Canlılar, yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerjiyi elde etmek için besinler solunum reaksiyonlarıyla parçalanır ve ATP sentezlenir. Oksijenli solunum ve oksijensiz solunum olmak üzere iki tür solunum vardır. Ayrıca, fermantasyon oksijensiz ortamda organik bileşiklerden ATP sentezlenmesini sağlar.

Ç) Boşaltım: Canlıların metabolik faaliyetleri sonucunda oluşan atık maddelerin hücre veya vücuttan dışarı atılmasına boşaltım denir. Boşaltım, farklı şekillerde gerçekleşebilir. Tek hücreli canlılarda atıklar hücre zarından dışarı verilirken, bitkilerde terleme, damlama, yaprak dökümü; insanlarda ise ter ve idrar oluşumu ile karbondioksitin solunum organlarıyla vücut dışına verilmesi boşaltım olaylarına örnektir.

D) Hareket: Canlılar, çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için hareket ederler. Tek hücreli canlılarda kamçı, sil, yalancı ayak gibi yapılar hareketi sağlarken, çok hücreli organizmalarda genellikle yer değiştirme şeklinde gerçekleşir. Hareket, bitkilerde durum değiştirme şeklinde de gözlemlenebilir.

E) Uyarılara Tepki: Canlılar, iç ve dış ortamdan gelen uyaranlara tepki gösterir. Bu, canlıların çevreleriyle uyum içinde olmaları ve yaşamlarını sürdürebilmeleri açısından önemlidir. Canlıların uyarılara verdiği tepkiler çeşitlidir, örneğin, fotosentez yapan öglenanın ışığa doğru hareket etmesi, bitkilerin böceğin dokunmasıyla yapraklarını kapatması gibi.

F) Metabolizma: Organizmadaki yapım ve yıkım tepkimelerinin tümü metabolizma olarak adlandırılır. Anabolizma, basit moleküllerin birleştirilerek karmaşık moleküllerin sentezini içerir. Katabolizma ise büyük moleküllerin basit bileşiklere parçalanmasını içerir. Solunum ve sindirim reaksiyonları katabolik olaylara örnektir.

G) Homeostazi: Homeostazi, canlıların iç ortamlarını çeşitli çevresel değişikliklere rağmen belirli sınırlar içinde sabit tutma yetenekleridir. Örneğin, vücut sıvılarının asit-baz dengesinin ayarlanması, vücut sıcaklığının sabit tutulması homeostaziyi düzenleyen faaliyetlere örnektir.

Ğ) Uyum: Uyum (adaptasyon), bir organizmanın yaşadığı çevrede hayatta kalma ve üreme şansını artıran kalıtsal özelliklerin tamamıdır. Bu özellikler nesilden nesile aktarılır. Post renginin beyaz olması, kaktüslerde diken şeklini alması, solunum organlarının vücut içine çekilmiş olması, yumurta içerisinde yedek besin bulunması gibi özellikler, canlıların çevrelerine uyum sağlamalarına örnektir.

H) Organizasyon: Tüm canlılar belirli bir organizasyona sahiptir. Atomlar, molekülleri; moleküller, organelleri ve hücrenin diğer kısımlarını oluşturur. Bazı canlılar tek hücreli iken, çok hücreli organizmalar özelleşmiş hücreler arasındaki iş bölümü ile görevleri yerine getirir. Çok hücreli canlılarda benzer görev ve yapıdaki hücreler bir araya gelerek dokuları, dokular organları, organlar sistemleri oluşturur ve sistemler organizmayı meydana getirir. Bu şekilde, çok hücreli canlılar, rastgele bir araya gelmiş hücrelerden daha verimli bir işbirliği ile daha karmaşık bir organizasyona sahiptir.

I) Üreme: Üreme, canlıların soylarını devam ettirmek için yeni bireyler oluşturmasını ifade eder. Eşeyli ve eşeysiz olmak üzere iki çeşit üreme vardır. Eşeysiz üreme, ana bireyin döllenme olmaksızın kendisiyle aynı kalıtsal özelliklere sahip yavrular meydana getirmesini içerir. Eşeyli üreme ise dişi ve erkek üreme hücrelerinin birleşmesiyle yeni bireylerin oluşmasını içerir. Bu şekilde, eşeyli üreme kalıtsal çeşitliliği sağlar.

İ) Büyüme ve Gelişme: Canlılar büyür, gelişir, yaşlanır ve ölür. Büyüme, tek hücreli canlılarda sitoplazmanın hacim ve kütlece artışıyla; çok hücreli canlılarda ise hücre sayısının ve hacminin artışıyla gerçekleşir. Gelişme ise canlının sahip olduğu yapıların zamanla değişerek fonksiyonel olarak olgunlaşmasını ifade eder. Örneğin, yeni doğan bir bebeğin kilo alması ve büyümesi, yaşam döngüsündeki bir gelişme örneğidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir