ÇOCUĞUN GELİŞİMİNDE OYUNUN ÖNEMİ
Oyun; çocuğun eğitiminde ve kişiliğinin gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Eğlenceli bir etkinlik olan ve çocukların ruhsal doyumunu sağlayan oyun, onların beden ve moral gelişimine katkıda bulunur, onlara iyi davranışlar ve alışkanlıklar kazandırır. Çocuk, gerekli olan davranış, bilgi ve becerilerini oyun içinde kendiliğinden öğrenir. Çocuğun kişiliği, oyun içinde daha belirgin çizgilerle ortaya çıkar ve gelişir. Çocuk oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri serpilir, becerisi artar. Oyun aynı zamanda çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır; nitekim üzüntülerini, kaygılarını, korkularını oyunla dile getirir. Oyun eylemi; çocuğun fizyolojik gelişimine, sosyalleşmesine, yaşamı kavramasına ve kişiliğini oluşturabilmesine yöneliktir.
Oyun, çocuğun gelişimine tüm boyutlarıyla katkı sunar. Örneklendirecek olursak;
Bilişsel Gelişim: Oyun bir eğitim aracıdır. Çocuk istediği kadar hata yapabilir. Sonunda öğrenme gerçekleşir. Oyunla zekâ gelişir. Anlama, kavrama, parçalar hakkında ilişki kurma yeteneği gelişir. Nesneleri tanıyıp, isimlendirmeyi ve onların işlevlerini bilir. Mantık yürütmeyi, sebep-sonuç ilişkisi kurmayı, dikkatini toplamayı öğrenir. Düşünme, algılama, sınıflandırma, problem çözme gibi zihinsel süreçlerin işleyişini hızlandırır. Renk, şekil, boyut, ağırlık, soğuk sıcak gibi kavramların kazanılmasını sağlar.
Toplumsal Gelişim: Sosyal ilişkiler kurmayı ve iletişimi öğrenir. Çocuk farklı toplumsal rolleri dener (anne-baba, öğretmen, polis, doktor gibi). Grup içerisinde var olmayı ve kendini ifade etmeyi öğrenir. En önemlisi kuralla yaşamayı öğrenir.
Duygusal Gelişim: Güven, üzüntü, sevinç, acı gibi farklı duyguları öğrenir. Tartışmak, kazanmak veya kaybetmek gibi durumlarla baş etmesini öğrenir. Kendini tanır. Kişilik kazanır.
Psikomotor Gelişim: Bedenini tanır. Hareket becerileri kazanır. Oyun fiziksel gelişimine katkıda bulunur.
Velhasıl oyun, çocuğun gelişmesi ve kişilik kazanması için sevgiden sonra gelen ikinci en önemli ruhsal besindir.
Oyunun önemi sadece günümüz zamanında değil eski zamanlarda da bilinmekteydi. Nitekim tarihsel süreç içerisinde oyunla ilgili görüşler incelendiğinde, oyunun hep önemine vurgu yapılmış ve oyunla öğretime gereken yerin verilmesi üzerinde durulmuştur.
Oyun eylemini önemli kılan en önemli faktörlerden biri, çocuğun ruhsal yapısı, kişiliği, anne baba ile olan ilişkisi, iç dünyası gibi konular; kısacası çocuğun genel psikolojisi hakkında önemli ipuçları veriyor olmasıdır. Mutlu olan çocuk mutluluğunu, mutsuz çocuk mutsuzluğunu muhakkak ki oyuna yansıtacaktır. Dolayısıyla çocuklarının iç dünyası hakkında bilgi edinmek isteyen ebeveynler, çocuklarını oyun esnasında takibe alsınlar.
Ebeveynler çocuklarını eğitirken, eğitimde önemli bir araç olan oyun etkinliğinden faydalanabilir, çocuklarını daha iyi tanıyabilirler. Çocuklar anne-babalarını örnek alır, onları ve de onlardan gördükleri şeyleri taklit eder, oyunlarına yansıtırlar. Dolayısıyla oyun, çocukların anne ve babayla özdeşim yaptığı bir alandır. Çocukların oynadığı oyunlardan ve oynayış şekillerinden anne-babalar çocuklarına nasıl örnek olduklarını öğrenebilir, çocuklarının psikolojik durumu hakkında bilgi edinebilirler.
Ailelerin çocuklarının oyunlarına eşlik etmeleri oldukça faydalıdır. Bu şekilde ebeveynler çocukla iletişimlerini genişletebilir, aralarında sağlıklı bir bağ oluşturabilirler. Çocuk ailesi tarafından önemsendiğini anlayacak, kendini onlara anlatmak ve kendisini en iyi bir şekilde ifade etmek için oyunun aktif yönlendiricisi olmak isteyecek, heves, heyecan ve büyük bir sevinçle oyuna adapte olmaya çalışacaktır. Bunun yanı sıra ailece planlanan oyunlar çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel becerilerinin gelişimini destekler. Özellikle sosyal kurallar, en kolay ve en zararsız biçimde oyun esnasında öğrenilir. Sırasını beklemek, paylaşmak, başkalarının haklarını gözetmek gibi davranışlar ister istemez oyun sırasında öğrenilir.
Ebeveynler, doğru tutum ve davranışları oyun vasıtasıyla çocuklarına aşılayabilirler. Aynı şekilde çocuklarının huy edinmesini istemedikleri davranışları oyun yoluyla onlardan uzaklaştırabilir, onlara bunların doğru davranışlar olmadığı mesajını verebilirler.
Maalesef günlük işlerimiz bizi çocuklarımızla ilgilenmekten alıkoymaktadır. Çocuklarımızla ilgilenecek vakti bulamayınca, çözümü onları bin bir çeşit oyuncaklara boğmakta ve bunlarla zaman geçirmelerini beklemekte buluruz. Haliyle oyun ebeveynin gözünde bir oyalanma ve oyalama eylemi haline dönüşür. Hâlbuki oyunun maksadı kesinlikle bu değildir. Bu tür oyun anlayışının çocuğumuzun psikolojisine ve gelişimine pek bir katkısı olmaz. Çocuk annesi-babası tarafından itildiğini düşünür. İşlerin, uğraşların kendisinden daha önemli olduğu düşüncesine kapılır. Çocuk bir nevi yalnızlığa itilir ve gittikçe kendi kabuğuna çekilir.
Erteleyemeyeceğimiz bizce önemli işlere karşı gösterdiğimiz hassasiyeti, çocuklarımıza da gösterebilmeyi başarırsak; daha mutlu ve sağlıklı birey olma yolunda çocuklarımıza yardımcı olmuş oluruz. Nitekim çocuk eğitimi de ertelenemeyecek kadar mühim meselelerimizden biridir. Özellikle ilk temellerin atıldığı 0-6 yaş dönemi kaçırılmamalı, en azından bu dönemde çocuklarımıza gereken ilgiyi vermeliyiz.
Dolayısıyla günlük işlerden sıyrılıp çocuğunuza vakit ayırın. Gün içerisinde ayıracağınız her dakika çocuğunuz için çok önemlidir. Onu önemsediğinizi, onu işlerden daha çok sevdiğinizi, onunla vakit geçirmekten keyif aldığınızı ispat edin. Aksini yaparak masum yüreklerini incitmeyin. Varsın işler askıya alınsın. Önemli olan çocuklarınızın geleceği ve gelecekteki ta bebek yaşından itibaren oluşmaya başlayan kişiliği.
PEKİ, OYUNCAK SEÇİMİNDE EBEVEYNLERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?
1-Çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun olmalı.
2-Tehlikeli ve sağlığa zarar veren cinsten olmamalı.
3-Dayanıklı oyuncak olmalı.
4-Fiziksel ve kas gelişimini destekleyen oyuncaklar olmalı: bisiklet, puzzle, kürek, el arabaları vb. gibi.
5-Eğitici olmalı. Bebekler, kamyon, araba, kitaplar, oyun hamuru, boyama kalemleri ve kitapları, lego, kum ve suda oynamak için oyuncaklar. Detaylı resimli kitaplar, hayal gücünü ve sosyal becerilerini geliştirecek eğitici oyun araçlarıdır. Pille, düğmeyle çalışan oyuncaklar eğlendiricidir fakat eğitici değildir. Nitekim bu tür oyuncaklarda aktif olan çocuğun kendisi değil oyuncağın ta kendisidir. Bu tür oyuncaklar başta çocuğu eğlendirse de ileride çocuğun bıkmasına yol açacaktır çünkü çocuğun yaratıcılığının gelişmesine, oyun içinde yeni oyunlar geliştirmesine pek fazla imkân yoktur.
6-Dini değerleri ve güzel ahlak oluşumunu zedeleyecek nitelikte olmamalı. Örneğin haçlı figürler, çıplak bebekler vb.
Bütün oyuncaklar bir yana, çocuğunuz için en önemli, en sevdiği, oynamaktan en çok hoşlandığı oyuncak sizsiniz, bunu unutmayın. Çocuğunuzla ne kadar çok vakit geçirirseniz o kadar çok çocuğunuzun eğitimini desteklemiş olursunuz. Günlük programınızda muhakkak ki çocuğunuza ayıracağınız özel bir zaman dilimi olsun. Bunun haricinde ev işlerinize de çocuklarınızı dâhil edebilir, onlara küçük görevler vererek onların sorumluluk bilincini geliştirebilirsiniz.
Salih ve salihalar yetiştirebilmek duasıyla Allah’a emanet olunuz.
Pedagog Meliha Timur | Nisanur Dergisi