Çocuklarda Olumsuz Davranışlarla Baş Etmede Pedagojik Yaklaşım

Çocuklarda Olumsuz Davranışlarla Baş Etmede Pedagojik Yaklaşım: Etkili Bir Dinleme ve Rehberlik Yöntemi

Günümüzde çocuk gelişimi ve eğitimi üzerine yapılan araştırmalar, çocukların yaşadıkları duygusal deneyimlerin ve bu deneyimlere verdikleri tepkilerin onların kişilik gelişiminde belirleyici bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Özellikle çocukların olumsuz davranışlar sergilediği ya da uygunsuz ifadeler kullandığı durumlar, ebeveynlerin ve öğretmenlerin nasıl tepki verdiklerine göre şekillenmektedir. Bu bağlamda, Dr. Yaşar Kuru’nun “Pedagojik Yöntem” başlıklı görselinde sunduğu yaklaşımlar, çocuklarla sağlıklı ve etkili bir iletişim kurmak isteyen tüm yetişkinler için yol gösterici niteliktedir.

1. Dinlemenin Gücü

Makalenin temelinde yer alan birinci öneri, çocuğun anlattıklarını “dikkatle” dinlemektir. Bu, yalnızca kulak vermek değil, aynı zamanda çocuğun duygularını anlamaya çalışmak anlamına gelir. Çocuk, bir problem yaşadığında veya olumsuz bir davranış sergilediğinde, anlatacaklarını ciddiyetle dinleyen bir yetişkinin yanında kendini güvende hisseder. Bu güven ortamı, çocuğun hem davranışlarını sorgulamasını hem de öğrenme sürecine açık hale gelmesini sağlar.

2. Duygusal Kontrol ve Empati

Yetişkinlerin, çocuk konuşurken gülmemesi ya da gülümsememesi gerektiği vurgulanırken, çocuğun anlatımını hafife almamak gerektiğine dikkat çekilir. Aynı şekilde, öfkeyle yaklaşmak yerine, çocuğa karşı anlayışlı ve sabırlı olunması öğütlenmektedir. Bu tür bir empatik yaklaşım, çocuğun kendini yargılanmadan ifade etmesine olanak tanır.

3. Söz Kesmeden Dinlemek

Çocuklar çoğu zaman anlatacaklarını düzenli ve mantıklı bir sırayla sunamazlar. Ancak bu durum, onları yarıda kesip düzeltmeye çalışmak yerine, sabırla dinlenmeyi gerektirir. Dr. Kuru’nun önerdiği gibi hayretle ama kesintisiz bir dinleme süreci, çocuğun anlatısına olan saygının bir göstergesidir.

4. Dilin Gücü: Yargılamadan Geri Bildirim

Çocuğa, yaşanan olayların hoş olmadığını dile getirmek ama bunu yargılayıcı değil açıklayıcı bir dille yapmak, pedagojik yaklaşımın merkezinde yer alır. “Evet hiç hoş şeyler olmamış…” gibi ifadeler, çocuğu suçlamadan farkındalık kazandırmayı amaçlar. Bu yöntem, çocuğun davranışlarının sonuçlarını görmesini sağlar ve onu savunmaya geçmeden düşünmeye iter.

5. Eylem Dili ve Model Olma

Sözlü ifadelerin yanı sıra beden dili ve mimiklerle de çocuğa olumsuz davranışlardan duyulan memnuniyetsizlik gösterilmelidir. Böylece çocuk, yalnızca kelimelerle değil, davranışlarla da rehberlik edildiğini hisseder. Aynı zamanda çocuklara uygun olmayan ifadelerin yerine nelerin söylenmesi gerektiği ve öfke gibi duygularla nasıl başa çıkılması gerektiği, uygulamalı olarak gösterilmelidir.

6. Olumsuz Davranışlara Alternatif Sunmak

Çocuğun kötü sözleri neden kullandığını anlamak, bu kelimelerin yerine daha olumlu ve yapıcı ifadeler öğretmek gereklidir. Ayrıca çocuğun, öğretmenine ya da bir otorite figürüne öfkelendiğinde nasıl tepkiler verebileceğini, küçük canlandırmalarla veya örnek olaylarla öğretmek oldukça faydalı olacaktır.

Sonuç

Pedagojik yaklaşım, çocukların hatalarını bastırmak veya onları cezalandırmak üzerine değil; anlamak, yönlendirmek ve geliştirmek üzerine kurulmalıdır. Dr. Yaşar Kuru’nun bu yöntemi, çocuklara doğru tepkiler geliştirmeyi öğretirken, aynı zamanda onları yargılamadan birer birey olarak kabul etmenin önemini de hatırlatmaktadır. Bu anlayışla büyüyen çocuklar, hem empati kurabilen hem de toplumsal kurallara saygılı bireyler haline gelirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir