Deyimler ve Deyimlerin Özellikleri
DEYİMLER: Duygu, düşünce ve durumları birkaç kelimeyle ifade eden kalıplaşmış özlü sözlere deyim denir Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir.
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
1. En az iki sözcükten oluşur.
2. Deyimler ilk anlamının dışında kullanılır
3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
4. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar.
5. Genellikle mecaz anlam taşırlar.
6. Bir durumu yâda olayı az sözle etkili bir biçimde belirtir.
7. Ders verme özelliği yoktur.
8. Atalarımızdan kalma sözlerdir.
ÇOK KULLANILAN DEYİMLER
Açık kapı bırakmak;
Bir olay ve sıkıntı karşısında sıkıntının bu şekilde devam etmeyeceğini belirtmek.
Ağzında bakla ıslanmamak;
Duyduğu bir lafı başkasından saklayamamak, boşboğazlık
Bal dök yala;
Her tarafı tertemiz yapmak.
Can kulağı ile dinlemek;
Tüm dikkati ile dinlemek.
Cebi delik;
Savurgan olan Para biriktiremeyen kişidir.
Çalmadan Oynamak;
Eğlenecek bir şey hemen bulan. Teneke sesine daği oynamaya başlayan.
Çam devirmek;
Boşboğazlık ederek söylenmemesi gereken lafı söylemek
Çamur atmak;
Bir kişye yalan ithamlarda bulunmak.
Çantada Keklik;
Çabucak elde edilmek.Emek harcamadan sahip olmak
Damarına Basmak;
Bir kişinin en hassas olduğu konulara değinmek.
Damdan düşer gibi;
Birden bire ansızın olan durumlarda kullanılır
Dış kapının dış mandalı;
Çok yakın olmadığı halde konuya dahil olana denir.
Dilli Düdük;
Geveze kişişlere denir.
Eceline Susamak;
Tehlikeli olayların içerisinde yer almak.
Ekmeğine kan doğramak;
Büyük acı içerisinde olmak
El Etek Çekmek;
Yaptığı işi bırakmak,
Fırıldak gibi dönmek;
Bencil şekilde davranmak
Fink Atmak;
Kafasına göre davranmak,hareket etmek
Göz Gezdirmek;
Derinlemesine incelemeden okumak. Bir şeyi, bir yeri pek fazla dikkat etmeden çabucak incelemek.”Raftaki mallara şöyle bir göz gezdirip çıkalım.”
Göz Değmek;
Nazar
Göze Batmak;
Sivrilmek, dikkat çekmek (Olumsuz Manada)
Gözden Düşmek;
Eski değeri kalmamak
İç etmek;
Kendine ait olmayan şeyi sahiplenmek.
İçli dışlı;
Samimi, sıcak davranmak.
İçi içine sığmamak;
Çok sevinmek
İçine ateş düşmek;
Büyük bir acı yaşamak.
Kanı kaynamak :
Ani bir sevgiyle karşısındaki sevmek
Mart kedisi gibi;
Çapkınca davranmak
Masal okumak;
Göz göre göre yalan söylemeye çalışmak
Nal toplamak;
Başarısız olmak, başaramamak,geride kalmak
Nalları dikmek;
Argo manada ölmek
Ne baş belli ne ayak;
Her şey karmakarışık neyin ne olduğu belli değil
Ne oldum delisi;
Sonradan görme, görgüsüz
Ocağına düşmek;
Bir kimseye muhtaç aşırı bir şekilde olmak.
Ok yaydan çıktı;
Olaya artık karşı konulamayacağı
Oturduğu dalı kesmek;
Kendi için de faydalı olacak şeyleri yok etmek
Ödü patlamak;
Çok korkmak.
Rest çekmek;
Kesin dille durumu reddetmek, kabul etmemek.
Ruhu duymamak;
Birinden habersiz gizlice iş yapılması
Saman alevi gibi parlamak;
Aniden, hemencecik sinirlenmektir.
Sıfırı tüketmek;
Tüm mal varlığını tüketmek.
Sinek avlamak :
Boş boş takılmak, müşteri gelmemesi
Şamar oğlanı :
Gelen giden herkesin sinirini ondan çıkardığı kişi
Şeytan görsün yüzünü :
Bir kişinin yüzünü daği görmek istememektir.
Ucu ucuna getirmek :
Tam zamanında bitirebilmektir. Elindeki şeyin artmayacak şekilde, tam yetmesi
Ulu orta konuşmak :
Boş, düşünmeden konuşmak
Uzun hikaye:
Ayrıntısının çok olması
Uzun boylu :
İncelikleri detaylıca, iyice düşünmektir.
Üç buçuk atmak :
Çok Korkmak.
Yabana atmak :
Bir şeyi Önemsememek.
Yağlı müşteri:
Çok zengin olan, çok para bırakan müşteridir.
Yaka silkmek :
Bıkmak
Yan çizmek :
Sözünden vazgeçmek
Zıvanadan çıkmak :
Delirmek, başa çıkamamk
Zokayı yutmak :
Bir kimse tarafından aldatılmak.
Zurnanın zırt dediği yer :
İşin en can alıcı noktası