Dinar İlçesinin Tarihçesi
Dinar’ın bilinen geçmişi M.Ö. 1200 yıllarına kadar inmekte olup ilkçağ medeniyetinin de temsilcisidir.
Menderes Nehri kaynağının bu yerleşim yerinde olması sebebiyle ilkçağlardan beri Dinar’ında içinde bulunduğu Batı Anadolu bölgesinde tarih boyunca Frigler, Lidyalılar, Persler (İranlılar), Helenler (Yunanlar), Bergamalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Türkler yaşamışlar ve her biri köklü medeniyetler kurmuşlardır.Bu topraklarda antik çağda Kelenai, Helenistik çağda da Apameia şehirleri kurulmuştur. Bu şehirler çağın ticaret ve kültür merkezi olan çok önemli şehirlerdir. Her iki şehirde çok şiddetli depremler sonucu yıkılmıştır.
Dinar’ın kurulduğu yerde ilk müzik yarışması yapılmış başta Kral Midas efsanesi olmak üzere günümüze pek çok efsane ulaşmıştır.
Kelenai ve Apamia şehir yıkıntıları üzerine Selçuklular döneminde, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Menderes havzasına gelen Oğuz Türkmenleri, Miryakefalon (1176) zaferinden sonra köyler kurulmuş ve bu köylerden bir tanesi de Dinar köyüdür.
Dinar, Anadolu Beylikleri döneminde önce merkezi Afyonkarahisar olan Sahipataoğulları Beyliğine daha sonra merkezi Kütahya’da olan Germiyanoğulları Beyliğine bağlı bir yerleşim yeridir. Germiyanoğulları Beyliğinin 1428 yılında merkezi Bursa’ da olan Osmanlı Devletine katılmasıyla Dinar’ da beraberinde Osmanlı Devletine bağlanmıştır. Bu dönemde Dinar, bazen kasaba, bazen nahiye, bazen de komşu nahiyelerle birlikte kaza merkezi olmuştur.
15.Yüzyıldan itibaren Osmanlı Döneminde “Dinar” adının halkın konuşma dilinde, Ginner-Dinner olarak telafuz edilmesine rağmen dönemin Osmanlı kayıtlarında “Geyikler” olarak geçmiştir.
Dinar, Osmanlılar Döneminde Afyon sancağına bağlı bir nahiyedir. Dinar’ın kavşak noktası olması ve İzmir-Aydın Demiryolu hattının 13 Ekim 1889 yılında Dinar’a ulaşmasıyla gelişme istidadı göstermesinden dolayı 1908 yılında kaza olur.
Dinar, Kurtuluş savaşında işgal görmemiştir. Ancak çok önemli olan bu savaşta asker, erzak, cephane ikmal yeri ve suvari kol ordusunun karargahı olarak çok etkili bir görev üstlenir.
İzmir-Aydın Demiryolu hattının Dinar’a ulaşmasıyla gelişmeyi başlatan Dinar, Cumhuriyet’in heyecanıyla gelişmesine ivme vererek Türkiye’nin dört bir yanından esnaf, tüccar, zanaatkâr göçü alarak kısa zamanda bir cazibe merkezi haline gelmiştir.1930-1980 yılları arasında Dinar ekonomik, sosyal, kültürel bakımdan çevre ilçeler içinde çağdaş ve örnek bir kent olarak gösterilmiştir.
Dinar, 1 Ekim 1995 depremiyle kazanımları olumsuz yönde etkilenmesine rağmen, özlü insanlarının gayretiyle kısa zamanda yeniden toplanarak gelişmesini sürdürmektedir.