Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.): İslam’ın Güvendiği Emin Komutan

Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.): İslam’ın Güvendiği Emin Komutan


“Her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebu Ubeyde’dir.” – Hz. Muhammed (s.a.v.)

1. Doğumu ve Nesebi

Ebu Ubeyde bin Cerrah’ın tam ismi Amir bin Abdullah bin el-Cerrah bin Hilal bin Uhayb bin Dabbâ’dır. Kureyş kabilesine mensup olan Ebu Ubeyde, Mekke’nin asil ve itibarlı ailelerinden birine aitti. Babası Abdullah bin el-Cerrah, annesi ise Ümeyme bint Garib idi. Doğum tarihi kesin olmamakla birlikte, Miladi 583 yılı civarında dünyaya geldiği kabul edilir.

2. İslam’a Girişi ve İlk Müslümanlardan Oluşu

İslam nurunun ilk defa Mekke semalarında parladığı günlerde, henüz yirmili yaşlarının başında olan Ebu Ubeyde, ilk iman eden 10 sahabeden biridir. Davetin henüz gizli yapıldığı ve Müslüman olmanın büyük cesaret gerektirdiği dönemde Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) davetiyle Müslüman olmuştur.

İlk Müslümanlardan olması sebebiyle, Ebu Ubeyde (r.a.) müşriklerin zulmüne maruz kalmış; ancak sabır, sükûnet ve tevekkül içinde imanını korumuştur.

3. Hicret ve Medine Hayatı

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hicret izninden sonra, Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.) da Medine’ye hicret etti. Orada Ensar’dan Muâz bin Cebel (r.a.) ile kardeş ilan edildi. Hicretle birlikte Medine’de başlayan İslam devleti sürecinde, hem siyasi hem de askeri pek çok görevde bulundu.

4. Askeri Yönü ve Katıldığı Savaşlar

Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.), İslam ordusunun en stratejik beyinlerinden biri olarak, Peygamber Efendimiz’le birlikte Bedir, Uhud, Hendek, Hayber, Tebük, Huneyn gibi tüm büyük gazvelere katıldı.

a) Bedir Savaşı ve Babasına Karşı Savaşı

Bedir Savaşı’nda, karşı saflarda yer alan babası Abdullah bin Cerrah’ı iman ve tevhid uğruna öldürmek zorunda kalmıştır. Bu olay, onun Allah ve Rasulü’ne olan bağlılığının en çarpıcı örneklerinden biri olmuştur. Ayet-i kerimede de bu yüce fedakârlıktan bahsedilir:

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir topluluk bulamazsın ki, Allah’a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk etsinler; isterse babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları olsun…”
(Mücâdele, 22)

b) Uhud Savaşı’nda Peygamberimize Gösterdiği Fedakârlık

Uhud Savaşı’nda Rasulullah’ın (s.a.v.) yüzüne saplanan iki demir halkayı elleriyle çıkararak, parmaklarının parçalanmasına aldırmadan Efendimiz’in yüzünü korumuştur. Bu kahramanlık, Ebu Ubeyde’yi Allah Rasulü’nün kalbine daha da yaklaştırmıştır.

c) Komutanlıkları ve Şam Seferi

Hz. Muhammed (s.a.v.) vefatından önce onu Yemen’e komutan olarak göndermiştir. Hz. Ebubekir (r.a.) hilafetinin ilk dönemlerinde, onu Şam bölgesine ordu komutanı olarak tayin etmiştir. Bu görev sırasında Suriye, Humus, Şam ve Kudüs’ün fethinde büyük rol oynamıştır.

Hz. Ömer (r.a.), halife olduktan sonra onu Şam bölgesinin başkomutanı ve valisi tayin etmiş, onun adaletine ve sadakatine son derece güvenmiştir.

5. Tevazu ve Zühd Sahibi Oluşu

Büyük başarılar elde etmiş, geniş topraklar fethetmiş bir komutan olmasına rağmen son derece mütevazı ve sade bir hayat sürmüştür. Hz. Ömer (r.a.) bir gün Şam’a geldiğinde, Ebu Ubeyde’nin evine gitmiş; evde sadece bir hasır, bir kılıç ve birkaç kırık kaptan başka bir şey olmadığını görünce gözyaşlarını tutamamıştır:

“Ey Ebu Ubeyde, dünya hepimizi değiştirdi, seni değiştirmedi.”

6. Vefatı

Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.), 639 yılında Şam bölgesinde veba salgını sırasında vefat etti. “Amvas Taunu” olarak bilinen bu salgında binlerce Müslümanla birlikte, bu yüce sahabe de ruhunu Rabbine teslim etti. Vefat ettiğinde yaşı yaklaşık 58-60 arasındaydı.

Vefat etmeden önce yerine Halid bin Velid’i veya Muaz bin Cebel’i komutan tayin etmiştir. Son anlarında, ashabına şu nasihati yapmıştır:

“Ben size mal bırakmıyorum. Ama size bir nasihatim var: Namazı dosdoğru kılın, orucu tutun, sadaka verin, hacca gidin, birbirinize nasihatte bulunun, emirlerinize itaat edin, dünyaya aldanmayın…”

7. Ümmetin Emîni: Onun Hakkındaki Övgüler

Resulullah (s.a.v.) onun hakkında şöyle buyurmuştur:

“Her ümmetin bir emîni vardır. Bu ümmetin emîni de Ebu Ubeyde bin Cerrah’tır.”
(Buhârî, Menâkıb 37; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe 44)

Ebu Ubeyde (r.a.), sadakati, adaleti, dürüstlüğü, stratejik dehası ve Allah’a olan sarsılmaz bağlılığıyla sahabe neslinin en güvenilir şahsiyetlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Sadece bir komutan değil, aynı zamanda bir ahlak ve adalet timsali olarak ümmetin hafızasında yer etmiştir.

Sonuç

Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.), sadece savaş meydanlarında değil, hayatın her alanında Kur’an ve sünnetle şekillenmiş bir hayat yaşamış; ümmete örnek olmuş bir şahsiyettir. Onun hayatı, gençlerimize sadece bir kahramanlık destanı değil, aynı zamanda ahlaki bir pusula, sadakat ve tevazu rehberidir.

Rabbim bizlere onun gibi sağlam imanlı, sadık, emanet ehli bir kul olmayı nasip eylesin. Amin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir