Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
Doğayı keşfetme duygusu insanı bilime yönlendirir. Bilim ve sanat, insanın ihtiyaçlarına ve beklentilerine karşılık verir. Doğayı keşfeden insanda her şeyi güzele yönelik değiştirme isteği ortaya çıkar. Bu da insanı sanata yönlendirir. Bilim, deney ve gözleme dayalı olarak doğruyu bulmayı; sanat, güzele ulaşmayı hedefler. Bilimde teoriler ve ispatlar, sanatta kişisel düşünceler önem taşır. Bilim de sanat da yeniliğe açıktır.
Güzel sanatlar; klasik sınıflandırmaya göre fonetik sanatlar, plastik sanatlar ve dramatik sanatlar olmak üzere üçe ayrılır. Edebiyat, fonetik sanatlar içerisinde yer alır. Edebiyatın en çok ilişkide bulunduğu sanat dalları müzik ve resimdir. Edebiyat, sinema ve tiyatroya da kaynaklık eder.
Sanat eseri oluşturulurken zaman zaman bilim dallarından yararlanılır. Edebî eseri meydana getirmek isteyen sanatçı psikoloji, sosyoloji, tarih, coğrafya gibi bilim dallarından faydalanır. Bu durum edebî esere bilimsel nitelik kazandırmaz.
Güzel sanatların farklı alanlarında farklı malzemeler kullanılır. Müzikte sesler, resimde renkler, heykelde taş, mermer ve ahşap sanatçının kullandığı malzemedir. Müzisyen sesleri kullanarak insanda güzel duygular uyandıran besteler oluşturur. Ressam renkleri kullanarak güzel tablolar yapar. Heykeltıraş taşı, mermeri ve ahşabı yontarak heykeller yapar.
Güzel sanatlar; güzellik, etkileyicilik, özgünlük, evrensellik gibi özelliklere sahiptir.