Hayata Dair – 9

Dijital Çağda Sosyal Medya Ahlakı: Bir Müslümanın Sorumlulukları

Modern zamanların kaçınılmaz bir gerçeği olarak sosyal medya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Günümüzde Facebook, Twitter, Instagram ve WhatsApp gibi platformlarda yer almayan insan neredeyse yok denecek kadar az. Beğenmek, paylaşmak, yorum yapmak, takip etmek, okumak, video göndermek gibi eylemler artık günlük alışkanlıklarımız arasına girdi. Ancak tüm bunlar, beraberinde ciddi bir ahlaki ve manevi sorumluluğu da getiriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Müslümanın Sosyal Medya Ahlakı kitabında, Prof. Dr. Soner Duman Hoca, dijital çağın getirdiği bağımlılığı ve bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini ele alıyor. Günümüz insanı, farkında olmadan bir bağımlılığa sürükleniyor; üstelik bu bağımlılığın çoğu zaman bilincinde bile olmuyor. Kimi farkına varanlar ise akıntıya kürek çekme cesaretini gösteremiyor.

Gerçek Dünyadan Sanal Dünyaya Geçiş

Sosyal medya, sadece zamanımızı tüketmekle kalmıyor; aynı zamanda gerçek dünyadaki sosyal hayatı sanal bir evrene taşıyor. Artık insanlar, fiziksel olarak aynı ortamda bulunmadan, çevrim içi etkileşimlerle sosyalleşiyor, bilgi ve duygu paylaşıyor. Bu süreçte sevinç ve hüzün gibi en insani duygular bile sanal hale geliyor. İnsanlar hislerini emojilerle ifade ederken, gerçek anlamda bir duygu paylaşımı yerine, yüzeysel bir etkileşimin içinde kayboluyor.

Dahası, internet ortamında bilgi akışı inanılmaz bir hız kazandı. Ancak bu bilgi akışı, yalnızca doğru ve faydalı bilgileri değil; yanıltıcı, yanlış ve zararlı içerikleri de barındırıyor. Bilhassa sosyal medya, bilgiye ulaşma yöntemimizi değiştirdiği gibi, doğru ve yanlışı ayırt etme yetimizi de köreltiyor.

Din ve Sosyal Medya: Bilginin Sahihliği Üzerine

Sosyal medyanın en çarpıcı etkilerinden biri de din konusundaki yanlış bilgi yayılımıdır. Dijital ortamda dine ilişkin bilgiler, artık ilmi ölçütlere göre değil, beğeni, paylaşım ve etkileşim sayılarına göre değer kazanıyor. Alanında uzman akademisyenlerin, İslam alimlerinin söyledikleri değil, sosyal medya fenomenlerinin sözleri belirleyici hale geliyor.

Bu durum, sahih dini bilginin, kontrol edilmesi neredeyse imkânsız olan devasa bir bilgi havuzu içinde kaybolmasına neden oluyor. Daha kötüsü, kötü niyetli kişilerin bilerek yanlış bilgileri yayması artık çok sıradan bir hal aldı. Dinî altyapısı zayıf bireyler, özellikle de gençler, bu manipülatif veri akışına maruz kaldığında, İslam anlayışlarını yanlış bilgiler üzerine inşa edebiliyorlar. Böylece, onları doğru bilgiye yönlendirmek ve hatalarını düzeltmek çok daha zor hale geliyor.

Bu noktada, sağlam ve güvenilir kaynaklara yönelmek zorunludur. Bir Müslüman, İslam’ın inanç, ibadet ve ahlak sistemine aykırı paylaşımlar yapmamalı, hakikatleri çarpıtan içeriklerden uzak durmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kişi, arkadaşının dini üzeredir; öyleyse sizden biri, kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin” buyurarak, insanın çevresinden etkileneceğine işaret etmiştir. Aynı şekilde atalarımız da “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” diyerek, kişinin karakterinin ve inancının çevresine göre şekillendiğini vurgulamıştır.

Kur’an-ı Kerim’de de bu konuya dair açık hükümler bulunmaktadır. Nisa Suresi 140. ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Allah, size kitapta şöyle indirmiştir: Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.”

Aynı şekilde Enam Suresi 68. ayette de şöyle buyrulmaktadır:

“Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğunda oturma.”

Sosyal Medyada Bir Müslüman Nasıl Davranmalıdır?

Bu ayetler ve hadisler ışığında, bir Müslüman sosyal medya kullanımında dikkatli ve bilinçli olmalıdır. Paylaşımlarımızda hakikate riayet etmeli, dinimizi ve ahlaki değerlerimizi sosyal medya dünyasında da korumalıyız. Kendi nefsimiz için olduğu kadar, çocuklarımız ve gençlerimiz için de sosyal medya ahlakını bir düstur haline getirmeli, onları sahih kaynaklara yönlendirmeliyiz.

Sonuç olarak, sosyal medya, doğru kullanıldığında faydalı bir araç olabilir; ancak kontrolsüz bırakıldığında büyük bir tehlike haline gelir. Bilgi kirliliğinden kaçınmak, sahih kaynaklardan beslenmek ve sosyal medya kullanımında ahlaki hassasiyet göstermek, modern çağın Müslüman bireyi için kaçınılmaz bir sorumluluktur. Allah bizleri, hakikatten sapmayan ve doğruyu yanlıştan ayırt edenlerden eylesin.

10.02.2025

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir