Hayal Et Bakalım

Hayal Et Bakalım

Şimdilerde kocaman bir genç kız olan yeğenim, altı yaşındayken “Teyze, cennet nasıl bir yer?” diye sormuş, ben de cenneti hayalimdeki güzellikleriyle tasvir etmiştim: “Allah iyilik yapan insanların buluşması için cennet adını verdiğimiz çok güzel bir yer yapmış. Orada senin de çok seveceğin birçok güzellik var. Güzel yiyecekler, kıyafetler, oyun alanları daha neler neler… Bir hayal et bakalım.” Beni pür dikkat dinleyen bu küçük kızın gözleri korkuyla kocaman açıldı. Fark ettim ki benim en son kurduğum cümledeki “Hayal et.” ifadesi onun zihninde “hayalet” şeklinde yankı bulmuş ve konudan uzaklaşıp o kelimeye odaklanmıştı. Gülmekten kendimi alamadım ve altı yaşında bir çocuğa hitap ettiğimi fark ederek konuşmayı sonlandırdım.

Çocuklar hangi yaş grubunda olurlarsa olsunlar okudukları veya duydukları soyut kavramları çokça merak ediyor ve bunları zihinlerinde somutlaştırmaya çalışıyorlar. Onların bu meraklarının vaktinde ve yeterince karşılanması inanç dünyaları açısından önem arz ediyor.

Biz inananların cennet ve cehennemle ilgili bilgisi ancak Allah’ın ve Hz. Peygamber’in bildirdikleriyle sınırlıdır. Bu kavramları onların anlattığı kadarıyla bilir ve kendi zihnimizde somutlaştırmaya çalışırız. Kendimizin dahi kısıtlı bir bilgiye sahip olduğu bu konularla ilgili çocukların sorularına cevap verirken de dikkatli olmamız gerekmektedir.

Çocukların cennet ve cehennem kavramıyla ilgili merak ve soruları Allah, ölüm gibi kavramlarla birlikte ortaya çıkmaktadır. Gerek ebeveynlerinden gerekse çevreden, Allah’ın var ettiği ödül ve ceza mekânı olarak veya vefat eden birinin gideceği yer olarak duyarlar ilkin cennet-cehennem kavramlarını. 4-6 yaş dönemindeki bir çocuk, bir şekilde duyduğu bu kavramların gizemine kapılarak daha çok merak eder ve sorgulamaya başlar. Cennet ve cehennem nerede? Nasıl yerler bunlar? Herkes cennete girebilir mi? vb. soruları çokça duyarsınız etrafınızda 4-6 yaş döneminde bir çocuk varsa. Bu dönemdeki çocuklara, cennette bulunan nimetlerin, iyilik yapan ve Allah’a inanan insanlar için yaratıldığı söylenebilir. Çocuğun hoşuna gidecek bazı güzelliklerin de orada olacağı ifade edilebilir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta, nimet ve güzelliklerin çok ayrıntılı ve abartılı anlatımından uzak durmaktır. Aksi takdirde çocuk bu dünyada kalmak yerine bir an önce o nimetlere ulaşmak için cennete gitmek isteyecektir. Aynı şekilde vefat eden sevdiği bir yakınının cennete gittiği kendisine söylenen bir çocuk da bir an önce ona kavuşmak için ölüp cennete gitme isteği duyabilecektir.

Cehennem ise sormadığı sürece 4-6 yaş dönemindeki bir çocuğa bahsedilmemesi gereken kavramlardan biridir. Yaptığı bir yaramazlık nedeniyle, cehennemle cezalandırılacağı asla söylenmemeli; cehennem tasvirleri, kimlerin cehenneme gideceği gibi konular kesinlikle çocuğun gündemine getirilmemelidir. Şayet çocuk bu konuyla ilgili bir soru sorarsa çok sınırlı ve net cümlelerle cevap verilmelidir. Örneğin; “Cehennem nasıl bir yer? Cehennem beni de yakar mı?” gibi sorularına “cehennemin çocuklara zarar vermeyeceği ve çocukların cehenneme girmeyecekleri” söylenerek cevap verilebilir. Anne ve babasının cehenneme gitmesinden ve onlardan ayrılmaktan korkan bir çocuğun bu korkusu; çocukların cennette sevdikleriyle hep beraber olacakları söylenerek giderilebilir. Özellikle bu dönemdeki çocuklara Allah anlatılırken insanları cehennemine atan ve türlü eziyetlere maruz bırakan bir yaratıcı imajı kesinlikle sunulmamalı; Allah’ın bağışlayıcı ve merhametli olması dolayısıyla kullarına cenneti hazırladığı vurgusu yapılmalıdır.

7-11 yaş dönemi çocukların cennet ve cehennem tasavvurlarında somut öğelere rastlanabilir. Bu yaş dönemindeki kız çocuklar cenneti şık kıyafetlerin, güzel evlerin; erkek çocuklar ise güçlü hayvanların ve hızlı araçların bulunduğu bir yer olarak tarif edebilirler. Bu yaş dönemindeki cennet-cehennem tasavvurlarında erkek çocuklarda güç-hız, kız çocuklarda sevgi-merhamet merkezli bir bakış söz konusu olmakla birlikte, her iki grupta da somutlaştırma vardır. Ailelere düşen görev, bu dönemdeki çocukların cennet ve cehennem tasavvurlarına büyük müdahalelerde bulunmadan soyut düşünme sürecine geçişi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır.

13-15 yaş dönemi çocuklara, soyut düşünebildikleri için, cennet veya cehenneme gidecek kişilerin kişilik özelliklerinden bahsedilebilir. Bu dönem çocukları için cennet ve cehennem kavramlarının anlatımı onların ahlaki olgunluklarını sağlamaları için yardımcı bir unsur olarak kullanılabilir. Fakat cennet bir rüşvet yeri imajıyla, cehennem de affın olmadığı bir yer algısıyla anlatılmamalıdır.

Farklı yaş dönemindeki çocukların cennet ve cehennem kavramlarıyla ilgili sorduğu sorulara vereceğimiz cevapların nasıl olacağı ve bu kavramlarla ilgili tasavvurlarına nasıl bir yaklaşımda bulunacağımız, üzerinde önemle durulması gereken konulardandır. Soyut düşünebilecek yaştaki çocuklar için cennet-cehennem kavramlarının anlatımını, onların ahlaki gelişimlerine katkı sunacak şekilde fırsata dönüştürmeye çalışmak da yapacağımız en iyi işlerden biri olacaktır.

 

Yazan:   Ayşe Macit | DKAB Öğretmeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir