Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Yahudilerle ilişkisi tarihsel bağlamda ele alındığında, olayların sadece “öldürdü mü?” şeklinde indirgenmesi ciddi bir çarpıtmaya yol açabilir. Olayları anlamak için dönemin siyasi, sosyal ve hukuki şartlarını dikkate almak gerekir. Aşağıda bu konuyu hem İslami kaynaklara hem de tarihi gelişmelere dayalı olarak açıklayacağım:
🌿 Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve Yahudilerle İlişkisi
Medine’ye hicret eden Peygamberimiz (s.a.v), şehirde yaşayan Yahudilerle bir “anayasa” (Medine Vesikası) yaptı. Bu vesika, Müslümanlar, Yahudiler ve müşrik Araplar arasında bir barış ve savunma anlaşmasıydı. Her topluluk kendi dininde serbest olacak, Medine dışından gelen saldırılara karşı birlikte hareket edilecekti.
Ancak zamanla bazı Yahudi kabileleri bu anlaşmayı ihlal etti, müşriklerle ittifaklar kurarak Müslümanlara karşı savaşlara katıldılar.
⚔️ Yahudi Kabileleriyle Yaşanan Tarihi Olaylar
1. Beni Kaynuka
-
Medine’de ilk ihanet eden Yahudi kabilesidir.
-
Müslüman kadınla alay edip onun örtüsünü açtılar, çıkan kavgada bir Müslüman şehit edildi.
-
Bu olay sonrası çıkan gerilimde Peygamberimiz (s.a.v), kabileye anlaşmayı ihlal ettikleri için şehri terk etmelerini emretti.
-
Öldürme cezası değil, sürgün uygulanmıştır.
2. Beni Nadir
-
Peygamber Efendimizi öldürmek için komplo kurdular.
-
Bu ihanet üzerine muhasara edildi, ama savaşılmadan şehri terk ettiler.
-
Mallarını bırakıp gittiler. Yine toplu öldürme söz konusu değildir.
3. Beni Kurayza
-
Hendek Savaşı sırasında, en kritik anda düşmanla iş birliği yaptılar.
-
Anlaşmayı bozup Medine’yi içeriden düşmana açmaya kalktılar.
-
Bu, savaş halindeki bir devlete içerden ihanet anlamına geliyordu.
Bu olay sonrası, kabileyle ilgili kararı Müslüman olmayan bir hakem, yani Sa’d bin Muaz verdi. Karar, Tevrat hükümlerine göreydi:
İhanet eden erkekler idam, kadın ve çocuklar esir, mallar ganimet.
Bu uygulama, o dönemin uluslararası savaş hukuku çerçevesinde olağan kabul edilmekteydi. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu hükmü uyguladı ama kendisi doğrudan karar merci değildi.
📌 Sonuç ve İslamî Değerlendirme
-
Peygamberimiz Yahudi olduğu için kimseyi öldürmemiştir.
-
Yapılan uygulamalar, devletlerarası anlaşmaların bozulması, savaş sırasında ihanette bulunulması, savaş hukuku ve o dönemin şartları çerçevesindedir.
-
Hz. Peygamber (s.a.v) birçok Yahudi kabilesiyle barış içinde yaşadı. Müslüman toplum içinde dinî serbesti tanıdı.
-
İslam’da “Yahudi olduğu için birini öldürmek” değil, zulüm ve hıyanete karşı adaletle davranmak esastır.
🤲 Son Söz
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir kavme değil, zulme düşmandı. Adaleti ilke edinmiş, ahitleri koruyan, düşmanına bile merhametle davranan bir rahmet peygamberiydi. Yahudilerle yaşanan bazı çatışmalar, dini değil siyasi ve hukuki ihanetlere karşı verilmiş tepkilerdir.
İslam tarihi, düşmanlığı körüklemek için değil, adaleti öğrenmek için okunmalıdır.