“Biz insana doğru yolu gösterdik; ister şükreder, ister inkâr eder.” (İnsan, 76/3) Ayeti Üzerine
Hayat bir yolculuktur; her adımı bir tercihtir, her tercihi bir yöneliş. Kimi yollar ışığa çıkar, kimi karanlığa gömülür. İnsan bu yolculukta ne melek kadar masumdur ne de şeytan kadar asi. O, irade ile donatılmış, akıl ile yüceltilmiş, kalbiyle yön tayin eden bir varlıktır. Ve işte Rabbimiz, İnsan Suresi’nin 3. ayetinde bu hakikati öylesine veciz bir şekilde dile getirir ki, kelimeler adeta kader çizgimizi fısıldar: “Biz insana doğru yolu gösterdik; ister şükreder, ister inkâr eder.”
Bu ayet, insanın kaderi ile imtihanını bir terazide sunar. Terazinin bir kefesinde şükür vardır; kalbin Allâh’a yönelmesi, nimetin kaynağını unutmaması, huzurla, teslimiyetle yaşaması. Diğer kefesinde ise inkâr yer alır; kibirin, gafletin ve bencilliğin zehirli gölgesi. Her insan bu iki yoldan birini seçme özgürlüğüyle yaratılmıştır. Zorla değil, tehditle değil, gönül rızasıyla yürür ya Hakk’a ya da bâtıla.
İnsana doğru yolu göstermek… Ne büyük bir iltifattır bu! Vahyin ışığıyla aydınlatılmış yollar, peygamberlerin sesiyle yankılanan çağrılar, vicdanın derinliğinden gelen uyarılar… Hepsi insanın önüne serilmiş bir harita gibidir. Yeter ki o, bu haritayı okuyabilecek bir kalp taşısın göğsünde. Zira ayette sadece bir bilgi verilmez; bir tercih hatırlatılır. Bu tercih ise insanın şerefini ve sorumluluğunu omuzlarına yükler.
Şükür, varlığın farkında olmaktır. Şükür, nimetin sahibine yönelmek, O’na boyun eğmektir. İnkâr ise nankörlükle başlar, isyanla büyür, nihayetinde kalbi mühürle son bulur. Bir insanın kaderi işte bu iki kelimede özetlenir: Şükür ya da inkâr. Ve ne acıdır ki, insan çoğu zaman nimetin içinde boğularak nankörlüğe sapar. Görmeyi unutur, duymayı unutur, en çok da düşünmeyi unutur.
Oysa bu ayet, bir uyanıştır. Bir tokat gibi çarpar yüzümüze. “Ey insan!” der âyetin sükûnetindeki gür ses, “sana doğruyu gösterdim, seni başıboş bırakmadım. Yolu bildiğin hâlde nereye gittiğini kendine sor!”
Hayat, bir seçimler zinciridir. Ve her halkasında ya şükür ya inkâr vardır. İnsan ya kulluğunun bilincine varır ya da hevasının esiri olur. Rabbimiz, zorlamaz; ama sonuçlardan da muaf tutmaz. Bu yüzden bu ayet aynı zamanda bir adalet manifestosudur. Kimse “bilmiyordum” diyemez, kimse “zorlandım” bahanesine sığınamaz.
İnsanoğlu… Sana rehberlik eden bir Kur’an verildi, seni uyaran bir Peygamber gönderildi, içine bir vicdan yerleştirildi. Artık yol bellidir. Dilersen secdeye kapanırsın, dilersen sırt çevirirsin. Ama unutma ki her tercih, bir sonuca gebedir. Ve insan, tercihleriyle yaşar; tercihleriyle yargılanır.
İnsan Suresi 3. ayet, bu yönüyle yalnızca bir bilgi değil, bir davettir. Ey insan! Hangi yolu seçeceksin? Şükürle aydınlanan yolu mu, yoksa inkârla kararanı mı? Cevap senin kalbinde gizli. Fakat unutma: Yol gösterildi. Şimdi karar vaktidir.