İDRİS GÖKALP

Okuduğunuz bir şiirin duygularınıza tercüman olduğunu düşünmek, bir romandaki kahramanı çevrenizdeki insanlarla özdeşleştirmek size neler hissettirmektedir?

Okuduğunuz bir şiirin duygularınıza tercüman olduğunu düşünmek, bir romandaki kahramanı çevrenizdeki insanlarla özdeşleştirmek size neler hissettirmektedir?

Okuduğum bir şiirin duygularıma tercüman olduğunu düşünmek, beni ifade edemediğim duygularıma bir ses vermiş gibi hissettirir. Şiir, duygularımın derinliklerine iner ve onları kelimelere döker. Bu, kendimi daha iyi anlamama ve duygularımı daha iyi ifade etmeme yardımcı olur.

Bir romandaki kahramanı çevremdeki insanlarla özdeşleştirmek, beni başkalarının bakış açılarını görmeye ve onların deneyimlerini daha iyi anlamaya teşvik eder. Romandaki kahramanın yaşadığı zorluklar ve mutluluklar, benim de yaşadığım zorluklar ve mutluluklara benzer olabilir. Bu, beni başkalarıyla daha fazla empati kurmaya ve onları daha iyi desteklemeye yönlendirir.

Özetle, okuduğum bir şiirin duygularıma tercüman olduğunu düşünmek ve bir romandaki kahramanı çevremdeki insanlarla özdeşleştirmek, beni daha iyi bir insan olma yolunda ilerletir.

İşte bu iki duyguyu daha somutlaştıracak birkaç örnek:

  • Okuduğum bir şiirde, sevginin, özlemin veya hayal kırıklığının duygularını dile getiren bir mısra veya dizeler varsa, bu duyguları kendim de yaşadığımı hissedebilirim. Bu, şiirdeki duyguları daha iyi anlamama ve kendi duygularımı daha iyi ifade etmeme yardımcı olur.

Örneğin, Nazım Hikmet’in “Sessiz Gemi” şiirindeki “Seni severken kırılırım, Sen severken üşürüm, Sen severken susarım, Sen severken ağlarım.” dizelerini okurken, sevginin hem güzel hem de acı verici olabileceğini hissedebilirim. Bu duyguları, kendi hayatımdan örneklerle ilişkilendirebilirim. Örneğin, sevdiğim birini kaybetmenin acısını veya bir ilişkide hayal kırıklığı yaşamanın üzüntüsünü hatırlayabilirim.

  • Bir romandaki kahraman, benim gibi bir aileden geliyorsa, aynı kültürel değerlere sahipse veya benzer deneyimler yaşadıysa, onunla daha kolay özdeşleşebilirim. Bu, romanın bana daha anlamlı gelmesini sağlar.

Örneğin, Orhan Kemal’in “Garip Adam” romanındaki Kemal karakteri, benim gibi küçük bir şehirde büyümüş ve zor bir çocukluk geçirmiş bir genç adamdır. Onun hikayesini okurken, kendi hayatımdan benzerlikler bulabiliyorum. Bu, romanın bana daha yakın gelmesini ve Kemal’in yaşadığı zorlukların benim için daha anlamlı olmasını sağlıyor.

Sonuç olarak, sanat eserleri, duygularımızı ifade etmemize ve başkalarının bakış açılarını anlamamıza yardımcı olabilir. Okuduğumuz bir şiir veya izlediğimiz bir film, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve dünyayı daha iyi görmemize teşvik edebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir