Ölümsüz Öğütler

ÖLÜMSÜZ ÖĞÜTLER

Hz. Lokman (a.s.) bilge bir insandı. Ailesiyle de yakından ilgilenirdi. Günlerden bir gün oğlunu yanına aldı. Baba oğul tatlı bir sohbete başladılar. Hz. Lokman’ın her sözü oğlunun kalbini okşuyordu. Sohbetin bir yerinde şefkatle başını okşayıp oğluna nasihatler etti. Onun iyi bir insan, iyi bir Müslüman olarak yetişmesini istiyordu.

İyi bir insan, iyi bir Müslüman olmanın temeli doğru ve sağlam bir inanca sahip olmaktı. Bu nedenle Hz. Lokman’ın ilk öğüdü tevhid ile ilgili oldu.

“Yavrucuğum”, dedi, Hz. Lokman,“Sakın ha, Allah’a şirk koşma!” Yani, Allah’ı ibadet edilecek yegâne, tek ilah olarak tanımasını istedi.

Konu, Yüce Allah’ın her şeyi bildiği, her şeyi gördüğü konusuna geldi. Hz. Lokman bunu bir örnekle anlattı:

“Yavrucuğum”, dedi yine şefkatle, “hardal tanesi kadar minicik bir şey, bir kayanın içinde de olsa, (uçsuz bucaksız) göklerde (bir yerde) de olsa, yeryüzünün derinliklerinde de olsa Allah onu (senin karşına) getirir. (Çünkü Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.) Şüphesiz Allah her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilendir, her şeyden haberdar olandır.”
Sonra, böylesine sağlam bir inancın korunması için çok önemli bir ibadetten bahsetti Hz. Lokman.

Tahmin edebildiniz mi bu ibadeti?

Sizce hangisi?

Evet, tabii ki namaz. “Yavrucuğum”, dedi Hz. Lokman, “Namazı dosdoğru kıl.” Yani namazı konusunda titizlik gösterip onu zamanında ve güzelce kılmasını söyledi. Namazın insanı ve insanın hayatını nasıl da güzelleştirdiğini konuştular.

Güzel bir inanca ve güzel davranışlara sahip olan Müslümanın bu güzelliklerini çevresine de ulaştırması gerektiğine gelmişti konu. Hz. Lokman, “İnsanları iyiliğe, doğruluğa çağır, kötülüklerden uzaklaştır.” diye öğütledi oğlunu. Çünkü Müslüman diğer insanların da güzele, doğruya yönelmesi için çalışır, çevresindeki olumsuzluklara kayıtsız kalmazdı.

İnancı ve davranışlarıyla iyi bir insan olmayı başarmış, çevresini de güzelleştirmeye çalışan bir Müslümanın sahip olduğu bu güzellikleri koruyabilmesi için çok önemli bir erdeme gelmişti sıra. “(Bu uğurda) Başına ne gelirse (pes etme), sabret. Çünkü” dedi Hz. Lokman, “bu uğurda sabırlı olmak azmedilmeye değer erdemlerdendir.”

İnsanlarla ilişkiler konusunda da önemli öğütler verdi Hz. Lokman. “Büyüklük taslayarak insanlardan yüz çevirme!” dedi.

Sonra Hz. Lokman, “Yeryüzünde böbürlene böbürlene yürüme!” dedi. Arkasından da “Şüphesiz Allah büyüklük taslayan ve kendisini övüp duran insanları sevmez!” uyarısında bulundu. Olması gerekeni de “Yürüyüşünde, davranışlarında ölçülü ol.” sözüyle açıkladı.

Arkasından konuşma adabından bahsetti Hz. Lokman. Konuşurken, büyük küçük tanımadan davranmanın, saygısızca bağırıp çağırmanın kişiyi ne denli küçük düşüreceğini anlattı. Sözü yükseltmenin yolu sesi yükseltmek olamazdı. Bu nedenle yerine, zamanına, muhatabına göre edeplice konuşmanın önemi üzerinde durdu. Saygısızca bağırıp çağıranın düşeceği kötü konumu çarpıcı bir örnekle anlattı. “Sesini kıs! Şüphesiz seslerin en çirkini eşeklerin sesidir!” dedi.

Kıyamete kadar müminlerin kulağına küpe olacak bu öğütleri Lokman Suresi’nde bulabilirsiniz.

Musa Mert

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir