Sık Kullanılan Deyimler ve Anlamları

Sık Kullanılan Deyimler ve Anlamları

İşte istenen deyimlerin anlamları ve her birinin kullanımı:

1. Dal budak salmak: Bir işin veya olayın başlangıç noktasından çok daha fazla genişleyerek büyümesi, karmaşık bir hal alması.

  • Onun küçük bir yalanı zamanla dal budak salarak kocaman bir soruna dönüştü.
  • Başladığı küçük işletme, yıllar içinde dal budak salarak bir şirkete dönüştü.
  • Bu fikir ilk başta basit görünse de dal budak salıp birçok projeye kapı açtı.

2. İçinden çıkamamak: Bir durum veya olayın karmaşık bir hale gelmesi sonucu, çözüm yolu bulamamak, zor durumda kalmak.

  • Bu matematik problemini çözmeye çalıştım ama bir türlü içinden çıkamadım.
  • Sorunlar gittikçe büyüyor, içinden çıkamıyorum.
  • İşler o kadar karmaşık hale geldi ki, içinden çıkmak neredeyse imkânsız.

3. Bataklığa sürüklenmek: Olumsuz veya tehlikeli bir duruma gitgide daha fazla kapılmak, kurtulmanın zor olduğu bir duruma düşmek.

  • Kötü arkadaşları yüzünden o da bataklığa sürüklendi.
  • Maddi zorluklar içinde bataklığa sürüklenmek üzereyiz.
  • Kendisini kurtarmak yerine, daha da bataklığa sürükleniyor.

4. (Birini) çekip çevirmek: Bir kimseye rehberlik ederek yol göstermek, işleriyle ilgilenmek ve düzenlemek.

  • Ablam, kardeşimi çekip çevirip ona yardımcı oluyor.
  • İş yerindeki tecrübeli çalışanlar, gençleri çekip çevirerek eğitiyor.
  • Onu her zaman çekip çeviren bir destekçisi vardı.

5. (Birinin karşısına) aslanlar gibi çıkmak: Kendine güvenerek ve cesur bir şekilde birinin karşısına çıkmak.

  • Tüm korkularını yenip aslanlar gibi karşısına çıktı.
  • Mahkemede, hakkını savunmak için aslanlar gibi karşısına çıktı.
  • Zor gününde ona destek aolmak için aslanlar gibi yanında durdu.

6. Göz yummak: Bir durumu görmezden gelmek, farkında olduğu halde önemsememek veya tepki göstermemek.

  • Yaptığı hatalara göz yumarsan ileride daha büyük sorunlara yol açabilir.
  • Müdür, çalışanların geç kalmasına artık göz yummuyor.
  • Onun yanlışlarına göz yummak, diğerlerine haksızlık olur.

7. Uçuruma yuvarlamak: Tehlikeli veya kötü bir duruma düşmesine neden olmak.

  • Yanlış seçimleri onu adeta uçuruma yuvarladı.
  • Ailesiyle olan sorunları, onu uçuruma yuvarlayacak kadar kötü etkiledi.
  • Hayattaki yanlış kararları onu hızla uçuruma yuvarlıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir